Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/13137 Esas 2017/3995 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13137
Karar No: 2017/3995
Karar Tarihi: 11.05.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/13137 Esas 2017/3995 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu dava, ortaklığın giderilmesi talebi üzerine açılmıştır. Davacılar, 8050 ada 28 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesini talep etmişlerdir. Davalı vekili ise dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın müvekkiline ait olduğunu beyan ederek, dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın mümkünse aynen taksim, mümkün olmaması halinde muhdesatın bedeli davalıya ödenmek üzere satış yolu ile giderilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne ve dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar vermiştir. Ancak, davacılar ve davalı arasındaki muhdesatın aitlik durumu net olmadığı için mahkeme, muhdesat oranı kurulmaksızın karar vermiştir. Yargıtay'a yapılan temyiz başvurusu sonucunda, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu madde 712: Paydaşların tümü ortaklığın giderilmesini talep edebilirler.
- Türk Medeni Kanunu madde 713: Paydaşlık, aynen paylaşmayla giderilemezse, paydaşların rızası ve özelliklerine göre satışla sona erdirilir.
- Türk Medeni Kanunu madde 714: Satış halinde, bütünleyici parçaların (muhdesat) paylaştırılması hususu göz
14. Hukuk Dairesi         2015/13137 E.  ,  2017/3995 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 05.01.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacılar vekili, dava konusu 8050 ada 28 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın müvekkiline ait olduğunu beyan ederek, dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın mümkünse aynen taksim, mümkün olmaması halinde muhdesatın bedeli davalıya ödenmek üzere satış yolu ile giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Somut olaya gelince; davalı vekili, 24.03.2015 tarihli duruşmada dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatın müvekkiline ait olduğunu, davacılar vekili ise yine aynı tarihli duruşmada davalının muhdesat iddiasını kabul ettiklerini beyan etmiştir. Bu durumda dava konusu 8050 ada 28 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan muhdesatın davalıya ait olduğu anlaşılmakla yukarıda belirtilen ilkelere göre muhdesat oranı kurulmak suretiyle paylaştırma yapılması gerekirken mahkemece muhdesat oranı kurulmaksızın yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.