12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/13764 Karar No: 2012/30650
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/13764 Esas 2012/30650 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/13764 E. , 2012/30650 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Polatlı İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 17/06/2011 NUMARASI : 2011/31-2011/89
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 19.03.2012 tarih ve 2011/23438 Esas, 2012/8542 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair karar düzeltme istemleri yerinde değil ise de; Alacaklı lehdar tarafından, borçlu keşideci aleyhinde çeke dayalı olarak 140.885,27 TL asıl alacak ve fer"ilerinin tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatılmış, borçlunun takip dayanağı çekin teminat çeki olduğundan kambiyo vasfında olmadığı, zamanaşımına uğradığını beyan ederek ve borca kısmen itiraz ederek 25.000,00 TL asıl alacak miktarı ve fer"ileri için takibin iptali istemi ile mahkemeye başvurduğu, mahkemece, alacaklının borçlunun sunduğu 25.000,00 TL"lik tahsilat makbuzunu kabulü nazara alınarak itirazın kısmen kabulü ile 25.000,00 TL miktarının iptaline ve borçlunun tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İİK."nun 169/a-6 maddesi; borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötü niyeti ve ağır kusuru bulunan alacaklının, takip konusu alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükmünü içermektedir. Borçlu tarafından alacaklının kabulünde de olduğu gibi takip dayanağı çek için takip tarihinden önce 25.000,00 TL ödeme yapıldığı halde, alacaklının çek bedelinin tamamı üzerinden takip başlatması alacaklının kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunu gösterir. Bu durumda, mahkemece borçlu isteminin de bulunması karşısında, itirazın kabul edilen kısmı üzerinde, alacaklının tazminatla sorumlu tutulması yerine, tazminata hükmedilmemesi isabetsizdir. O halde mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsiz olup, kararın anılan nedenlerle bozulması gerekirken Dairemizce sehven onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun karar düzeltme istemlerinin kısmen kabulü ile Dairemizin 19/03/2012 tarih ve 2011/23438 E.-2012/8542 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.