Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/11072 Esas 2018/5427 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11072
Karar No: 2018/5427
Karar Tarihi: 23.05.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/11072 Esas 2018/5427 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/11072 E.  ,  2018/5427 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, 07/02/2014 tarihinde davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu araç ile davacı idaresindeki motosikletin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını, davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle davacının kaval kemiği ve kaval kemiğinin arkasında bulunan iki kemiğin kırıldığını, ameliyat sonucu platin takıldığını, bu platinin ömür boyu bacağında kalma ihtimalinin olduğunu, koltuk değneği olmadan davacının hayatını idame ettiremediğini ve kalıcı fonksiyon kaybı meydana geldiğini beyanla 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, kusura ve tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 4.000.00.TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Haksız fiil sonucu maluliyet oluştuğu iddiası bulunması halinde, manevi tazminatın takdiri açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Eldeki davada mahkemece adli tıp uzmanından alınan raporda; davacı hakkında düzenlenmiş tıbbi evraklardan elde edilen bilgi ve bulgulara göre davacı muayene edilmediğinden maluliyet oranının tayin edilemediği, tıbbi şifa süresinin 5(beş) aya kadar uzayacağı bildirilmiştir. O halde mahkemece davacının muayene edilerek maluliyetinin olup olmadığı, var ise maluliyet oranının tespiti ve maluliyetinin dava konusu kaza sonucu meydana gelip gelmediğine ilişkin rapor alınarak davacının manevi tazminat talebi yönünden sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken bu hususta rapor alınmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.