11. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2553 Karar No: 2018/8029 Karar Tarihi: 18.12.2018
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/2553 Esas 2018/8029 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2017/2553 E. , 2018/8029 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16/03/2017 tarih ve 2013/252-2017/138 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davacıya ait taşınmazın şirkete satılmasında ve sermaye artırımında usulsüzlükler yapıldığını, Ticaret ve Sanayi İl Müdürlüğü tarafından şirket yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, şirket yöneticilerinin daha fazla zarara yol açmaması için kayyım atanması gerektiğini ileri sürerek, şirkete kayyım atanmasını talep etmiştir. Davalı vekili, şirketin tasfiyesine karar verildiğini, kayyım atanmasına gerek bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak tüm dosya kapsamına göre, 26/12/2008 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında şirketin tasfiyesine ve tasfiye kurulu olarak yönetim kurulunun görevlendirilmesine karar verildiği, anonim şirkete kayyım atanmasının kural olarak şirketin organsız kalması halinde talep edilebilecek bir tedbir olduğu, 12/01/2017 havale tarihli ticaret sicil müdürlüğünden gelen cevap yazı ve aynı yöndeki bilirkişi raporuna göre davalı şirketin halen tasfiye halinde olduğu, tasfiye memuru olan yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin devam ettiği, davalının organsız kalmasının söz konusu olmadığı, şirket organlarının görev başında oldukları, ... uyarınca kötü yönetim nedeniyle kayyım tayini talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.