12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/15549 Karar No: 2012/33263
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/15549 Esas 2012/33263 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/15549 E. , 2012/33263 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya 2. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 18/04/2012 NUMARASI : 2012/357-2012/368
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK"nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Usulüne uygun tebligat bulunmaması halinde HMK"nun 33. maddesi gereği, hukuki tavsif hakime ait olacağından borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın tebligatın usulsüzlüğü ve Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi gereği, tebliğ tarihinin belirlenmesi yoluna gidilmelidir (HGK 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258E.-1991/344 K.). Yapılan tebligatın usulüne uygun yapıldığının kabulü halinde ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durdurulur. Artık alacaklı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 39. maddesi; kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak ilgileri varsa, muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamayacağını hükme bağlamıştır. Somut olayda şikayetçi borçlu adına, ödeme emri tebligatı yapılan M... Ö..’ün, aynı zamanda takibin diğer borçlusu sıfatı bulunduğundan sözü edilen tebligat, Tebligat Kanununun 39.maddesine aykırıdır. O halde mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü ve bunun sonucunda süresinde yapılan itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.