19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/12136 Karar No: 2020/11737 Karar Tarihi: 28.09.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/12136 Esas 2020/11737 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 19. Ceza Dairesi tarafından incelenen bir dosyada, sanık hakkında 5607 sayılı Kanuna aykırılıktan mahkumiyet hükmü verilmiştir. Gümrük İdaresi vekili, mahkumiyet hükmünün temyiz edilmesini talep etse de bu talep reddedilmiştir. Ancak, sanığın temyiz taleplerinin incelendiği kısımda 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ve 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen düzenleme, sanık lehine hükümler içermekte olduğundan ve aynı kanunun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca etkin pişmanlık uygulamasının mümkün hale geldiği anlaşılmıştır. Bu nedenle yerel mahkemenin kanuni koşulların oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevi bulunmaktadır. Bu sebeple, hüküm bozulmuştur ve dosya yerel mahkemeye gönderilmiştir. Kanun maddeleri ise sırasıyla şöyledir: 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi, 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası.
19. Ceza Dairesi 2019/12136 E. , 2020/11737 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: I)Müşteki Gümrük İdaresi vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; Sanık hakkında açılan kamu davasından ve duruşmadan haberdar edildiği halde, usulüne uygun katılma talebinde bulunmayan suçtan zarar gören Gümrük İdaresi vekilinin temyiz inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II)Sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek kanuni koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.