19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/5925 Karar No: 2020/11999 Karar Tarihi: 30.09.2020
5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/5925 Esas 2020/11999 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme sanığın 5607 sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkumiyetine karar vermiş ve nakil aracının müsaderesi cezası vermiştir. Ancak sonradan çıkan 7242 sayılı Kanun, sanık lehine hükümler içermekte ve suça konu eşyanın değerinin hafif olması halinde cezaların yarıya kadar, daha hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilebileceğini belirtmektedir. Ayrıca bu kanunla kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulaması olanaklı hale gelmiştir. Bu sebeplerle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunludur. Kararda ayrıca yapılan hatalar detaylı bir şekilde açıklanmaktadır. Bu hatalar şunlardır: hapis ve adli para cezasında teşdit uygulanması, ekonomik ve şahsi halleri temel alınarak temel gün para cezasının alt hadden ayrılmak suretiyle tayin edilmesi, adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi, denetim süresinin iyi halli geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağı ihtarının yapılmaması, sanığın hak yoksunluklarına hükmedilmiş olmasına rağmen Anayasa Mahkemesi'nin bazı hükümlerinin iptal edilmesi sebebiyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği, ve son olarak nakil vasıtasının müsaderesi cezasının hakkaniyete ay
19. Ceza Dairesi 2019/5925 E. , 2020/11999 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet, Nakil Aracının Müsaderesi
Yerel Mahkemece verilen hüküm/ler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, suça konu eşyanın suç tarihindeki gümrüklenmiş değeri tarafsız ve bağımsız bilirkişi vasıtasıyla tespit edilmek suretiyle; 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Kabule göre de; 1-) Ele geçirilen suça konu eşyanın miktarı ve suçun işleniş şekli nazara alındığında 5237 sayılı TCK’nin 1, 3 ve 61. maddeleri kapsamında alt hadden ayrılmayı gerektirecek bir husus bulunmadığı gözetilmeksizin hapis ve adli para cezasında teşdit uygulanması, 2-) Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 50. maddesinde belirtilen hususlara aykırı olarak gerekçesi gösterilmeden, sosyal ekonomik durum araştırması yapılmadan, ekonomik ve şahsi halleri temel alındığı belirtilerek temel gün para cezasının alt hadden ayrılmak suretiyle tayin edilip alt sınır üzerinde günlüğü 21,00TL’den paraya çevrilmesi, 3-)TCK"nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken; adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi, 4-)Hapis cezası ertelenen sanığa TCK 51/8 maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağı ihtarının yapılmaması, 5-)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 6-)Dava konusu eşya ve nakil vasıtasının değerleri dikkate alındığında nakil vasıtasının müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle araç müsaderesinin TCK"nun 54/3. maddesi uyarınca hakkaniyete de aykırı olacağı dikkate alınarak dava konusu nakil vasıtasının iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.