Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/8287 Esas 2017/1280 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8287
Karar No: 2017/1280
Karar Tarihi: 16.03.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/8287 Esas 2017/1280 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/8287 E.  ,  2017/1280 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vasisi tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Asıl dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı, 170 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki 46/320 payının sahte işlemler ile davalı ..."ın murisi olan ... adına tescil edildiğini, Tapu Müdürlüğüne gitmediğini, satış senedi altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiş; birleştirilen davada, çekişmeli taşınmazın davalı ... tarafından kullanıldığını belirtip elatmanın önlenmesini talep etmiştir.
    Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
    Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen karar Dairece; “... 6100 sayılı HMK."nun 147/2 ve 150. madde hükümleri gözetilmek suretiyle davacı vasisine duruşma gün ve saatinin usulüne uygun şekilde bildirilmesi, usulüne uygun tebligata rağmen dava takipsiz bırakıldığı takdirde dosyanın işlemden kaldırılması, aksi halde işin esasının incelenmesi gerekirken, sözü edilen usulü eksiklikler yerine getirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 170 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 46/320 payı davacı adına kayıtlı iken 21.11.1985 tarihinde davalı ...’ın mirasbırakanı dava dışı...’a satış suretiyle temlik edildiği, dava dışı ...’ın ölümü ile anılan taşınmazdaki toplam 96/320 payın mirasçılarına intikal ettiği, dava dışı mirasçıların da paylarını 17.10.2002 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle devrettiği, davacının, 21.11.1985 tarihli resmi akitteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, hükme esas alınan ... Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 18.01.2012 tarihli raporunda, taşınmazın devrine ilişkin resmi senetteki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği bildirilmiş ise de anılan raporda açıklayıcı ve tatmin edici gerekçe oluşturulmadığından, rapor, kapsamı itibariyle yeterince kanaat verici nitelikte bulunmamış öte yandan çekişmeye konu edilen taşınmaz payının satış tarihindeki gerçek değeri saptanmamış, tanıklar dinlenilmemiş, taraf delilleri eksiksiz bir şekilde toplanılmadan sonuca gidilmiştir.
    Hal böyle olunca; 21.11.1985 tarihli resmi satış senedindeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda grafoloji alanında uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden önceden alınan raporları da irdeleyen rapor alınması, taraf tanıklarının dinlenilmesi, mahalinde keşif yapılarak temlike konu payın temlik tarihindeki gerçek değerlerinin belirlenmesi, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.