15. Ceza Dairesi 2018/6828 E. , 2019/4846 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık ... hakkında:
a)TCK"nın 158/1-e son, 43/1, 62/1, 52/2-4, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
b)resmi belgede sahtecilik suçundan beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm katılan vekili ile sanık tarafından, resmi belgede sahtecilik suçundan beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, 03/11/2002 tarihinde ölen ancak ölüm kaydı düşülmemesi nedeniyle emekli maaşı ödenmeye devam eden kardeşi ..."in emekli maaşını almaya devam ettiği, bankamatik kartının yenilenmesi gerektiği için, ... adına tanzim edilmiş nüfus cüzdanı ile 16/03/2009 tarihinde bankkart geçerlilik formunun güncellenmesini sağladığı, bu suretle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Sanığın kullandığı ... adına tanzim edilmiş olan nüfus cüzdanında fotoğraf değişikliği yapıldığı, ancak bu şekilde yapılan tahrifatın kolaylıkla dikkati çekecek nitelikte olması nedeniyle iğfal kabiliyetini haiz olmadığına dair kriminal rapor ile mahkeme heyetinin gözlemi doğrultusunda, sanığın beraatine yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde,
Sanığın eyleminin, ölen kardeşine ait olan bankamatik kartını ele geçirerek maaş çekmekten ibaret olmadığı, bu maaşı alabilmek için yanında temyiz dışı sanık ...’i götürerek sahte nüfus cüdanı kullanıp bankamatik kartını yenilettiği, bu haliyle sanığın eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunun unsuru olan hile boyutuna ulaştığı anlaşılmakla, sanığın mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekili ile sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında 3 yıl hapis ve 1300 gün adli para cezası belirlendikten sonra, artırım ve indirim maddeleri uygulanırken hesap hatası yapılmak suretiyle, sanık hakkında eksik ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, sırasıyla “3 yıl 1 ay hapis” terimi tamamen çıkartılarak yerine, “3 yıl 1 ay 15 gün” ibaresinin eklenmesi ile, sırasıyla ""1650 gün"", ""1375 gün"" ve ""26.500 TL"" adli para cezası ibarelerinin çıkarılarak, “1625 gün”, “1354 gün”, “27.080 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.