11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/16292 Karar No: 2021/1687 Karar Tarihi: 22.02.2021
Sahte fatura kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/16292 Esas 2021/1687 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/16292 E. , 2021/1687 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın 2009-2010 takvim yılllarında sahte fatura kullanma suçlarından yargılandığı ve temyiz incelemesinde, Dairemizin 2020/1809 esasına kayıtlı sahte fatura düzenleme suçundan yargılanan ... hakkındaki dava ile mevcut dava arasında bağlantı bulunduğu anlaşılmakla, dosyaların birlikte yapılan incelemesinde; I- Sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde: Suça konu faturaların en son 2010 yılı Kasım ayı KDV indiriminde kullanılması nedeniyle suç tarihinin 25/12/2010 olduğu belirlenerek yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanığın temyiz talepleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA, II- Sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde: Sanık hakkında “2009 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, suça konu faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını beyan etmesi karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından; 1- Faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesap hareketleri ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, düzenleyicinin yeterli mal girişi olup olmadığı da dikkate alınarak, faturaları düzenleyen mükellef ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra, toplanan deliller birlikte tartışılıp suça konu fatura sayısı da dikkate alınarak, sanığın bu faturaların sahte olduğunu bilerek kullandığı ve suç kastı ile hareket edip etmediği de tartışılarak sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması, 2- Kabule göre de; a) Suça konu faturaların tamamının 2009 yılı Kasım ayı KDV indiriminde kullanılması nedeniyle suç tarihinin 25/12/2009 olduğu gözetilmeksizin gerekçeli kararda "2009" şeklinde eksik gösterilmesi, b) Aynı beyanname döneminde birden fazla sahte fatura kullanma eyleminin zincirleme suç oluşturmadığı gözetilmeden TCK"nin 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi yasaya aykırı, c) 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 22/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.