5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/11896 Esas 2020/12604 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11896
Karar No: 2020/12604
Karar Tarihi: 08.10.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/11896 Esas 2020/12604 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkemenin vermiş olduğu hüküm temyiz edilmiş ve dosya incelenmiştir. Bu incelenme sonucunda, 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi nedeniyle, sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, suçun devamlı nitelikte olup olmadığı ve iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşecek hukuki kesintinin gözetilmesi gerektiği de belirtilmiştir. Kanunlar ise şöyle açıklanmıştır: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ve 5607 sayılı Kaun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası.
19. Ceza Dairesi         2019/11896 E.  ,  2020/12604 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    2- Lehe kanun tartışması sırasında 5607 sayılı Kanun"un 6545 Sayılı Kanun"la değişik 3/10. maddesinin lehe olduğu kabul edildiği halde anılan kanunun 6455 Sayılı Kanun"la değişik 3/10. maddesinin uygulanması suretiyle çelişki yaratılması,
    3- Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar ; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu , kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla , gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
    UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında 19/08/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Bulancak Asliye Ceza Mahkemesince verilen 11/04/2014 tarih ve 2013/356 Esas, 2014/111 Karar sayılı mahkumiyet hükmünün Yargıtay 7. Ceza Dairesince 05/04/2017 tarihinde temyiz isteminin reddi üzerine kesinleştiğinin anlaşılması karşısında,
    Anılan dosyalar getirtilip incelenerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu ,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.