Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/7180 Esas 2015/9274 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7180
Karar No: 2015/9274
Karar Tarihi: 02.06.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/7180 Esas 2015/9274 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu mahkeme kararı, Kamulaştırma Yasası uyarınca, belirli bir taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili davasına ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kabul edilen dava, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay'ın kararına göre, ilk hükümle birlikte belirlenen kamulaştırma bedeli, davalılar lehine bir usulü kazanılmış hak oluşturduğundan, daha düşük bir bedele karar verilmemesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin kararı ve yasa koyucunun düzenlemesi göz önünde bulundurularak, makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğu kabul edilmiş ve kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen bedele faiz uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: Kamulaştırma Yasası (4650 Sayılı Yasayla Değiştirilmiş Hükümler); Anayasa (35. madde); 6459 sayılı Kanun (6. madde); 2942 sayılı Kanun (10. madde, ek fıkra).
18. Hukuk Dairesi         2015/7180 E.  ,  2015/9274 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, .... sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    Her ne kadar bozma ilamına uyularak hüküm kurulmuşsa da, bozma öncesi mahkemece 30.12.2009 tarih 2008/226-2009/318 sayılı kararı ile kamulaştırma bedelinin 6.763,30 TL olarak belirlendiği ve bu kararın da davacı idare tarafından temyiz edilmediği dikkate alındığında ilk kararla birlikte hüküm altına alınan bedelin davalılar lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek daha düşük bedele hükmedilemeyeceğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
    Ayrıca;
    Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali
    Oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek,
    hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.