Taraflar arasındaki birleşen istirdat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dosya davacısı vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup, düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava dışı .... tarafından bankaya verilen ve davalının keşideci olduğu bononun zayi olduğunu ve alacağın davalıdan talep edilmesine rağmen ödenmediğini ileri sürerek, 15.03.2011 vadeli senedin istirdadını talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davacı vekili, davalı ....."in asıl davaya konu ve zayi edilen bononun meşru hamili olmadığı gerekçesiyle bono bedeli olan 1.250 TL"nin 15.03.2011 tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı ..... vekili, bononun zayi olduğundan haberleri olmadığını bonoyu ibraz eden ...."e bedelin ödenerek bononun aslını aldıklarını beyan ederek, davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davalı ......, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalı .... tarafından bono bedeli ödenerek aslının alındığı ve ödemenin iyiniyetli olduğu, davacı bankanın bonoyu geri isteme hakkının bulunmadığı, birleşen davada ise ...."in iyiniyetli hamil olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen dosya davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen dosya davacısı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı banka (Türk Ticaret Bankası) TMSF"ye devredilmiş olup, 5411 sayılı yasanın 140. maddesi uyarınca harçtan muaftır. Bu nedenle bankadan harç tahsiline yönelik olarak kurulan hüküm doğru değildir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle asıl ve birleşen dosya davacısı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının (2) nolu bendinin 2. paragrafının karardan çıkartılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 13/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.