Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3394 Esas 2019/11085 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3394
Karar No: 2019/11085
Karar Tarihi: 25.11.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3394 Esas 2019/11085 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/3394 E.  ,  2019/11085 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki yapılan muvazaalı işlemin iptali davası yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, borçlu ... aleyhine takip yaptıklarını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun alacaklıdan mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını diğer davalı ..."e devrettiklerini belirterek, davalı ... ve ... arasındaki muvazaalı satış işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... ve ... vekilleri, davanın haksız açıldığını reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamından davalıların aralarında herhangi bir tanışıklık, akrabalık saptanamadığı gibi muvazaa durumunun her türlü delille ispatlanabilmesine rağmen davacı tarafı iddiasını ispatlayabilmesi adına herhangi bir kanıt sunmadığı, buna karşın yeminli tanık beyanları, bankalardan gelen resmi yazılar ve davalılardan ... ile ..."ın maddi durumlarının iyi olması, turizm işletmeciliği yapmaları ve muhtelif taşınmaz yatırımlarının mevcut olması birlikte değerlendirililerek, davalılar arasında gerçek bir taşınmaz satış devri yapıldığı konusunda vicdani kanaatine varıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İflasın açılması, iflas masasına giren mal ve haklarla ilgili bilûmum hukuk davalarını acele olanlar istisna olmak üzere ikinci alacaklılar toplanmasından 10 gün sonraya kadar durdurur. Bu hükmün amacı, iflasın açılması ile tasarruf yetkisi kısıtlanıp yerini iflas idaresi alan alacaklının açtığı davaları devam ettirmekte fayda olup olmadığını tespit bakımından iflas idaresine imkan sağlamaktır. İflas idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını tespit edebilmek için, ilk önce iflas organlarının teşekkül etmesi ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. İşte bu nedenle, İİK"nın 194"üncü maddesine göre hukuk davalarının iflasın açılması ile belli bir süre için durması kabul edilmiştir.
    Somut olaya gelince, dosya içeriğinden, davacı şirketin Ankara 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.11.2018 Tarih, 2015/1355 Esas 2018/804 karar sayılı ilamı ile iflasına karar verildiği, ve kararın 27.05.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, mahkemece, bir ara kararı ile davanın ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonraki bir tarihe kadar durmasına karar verilmesinin gerekip gerekmediği, ayrıca TBK"nun 513 hükümleri gereğince iflasın açılması ile vekilin temsil ve vekalet görevi sona ermiş olması karşısında mahkemece iflas idaresinin usulüne uygun tebligatla davadan haberdar edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra ve davayı devam edip etmeyeceği netleştirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.