23. Hukuk Dairesi 2014/9097 E. , 2015/4180 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen sıra cetveline itiraz davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 16.05.2014 gün ve 2014/3798 Esas, 2014/3874 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi birleşen davada davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, müvekkiline ait takip dosyalarında haczedilen dava dışı borçluya ait taşınırların davalının takip dosyasından alacağa mahsuben davalıya satıldığını, İcra Dairesi"nin bu işlemi ile sıra cetveli düzenlenmesine gerek görmeksizin alacaklının alacağının birinci sırada olduğu yönünde bir neticeye ulaştığını, bu işlemin zımni bir sıra cetveli olduğunu oysa davalının borçludan gerçekte herhangi bir alacağının bulunmadığını, alacağın muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalının alacağının bulunmadığının tespit ile davalıya ödenen payın müvekkilinin icra dosyalarına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, İcra Müdürlüğü"nce satış parasının paylaştırılması için 16.03.2011 tarihinde sıra cetveli düzenlenrek satış bedelinin davalıya ödendiğini, oysa davalının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, 16.03.2011 tarihli sıra cetvelinin iptali ile davalıya ayrılan payın müvekkilinin takip dosyalarına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, müvekkili ile dava dışı borçlu şirket arasında 2006 ile 2009 yılları arasında süre gelen ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin imalatçı firma olup, dokuma ve kumaş üretimi yaptığını, borçlu şirketin ise, imalatçı olmayıp, siparişle ürettirdiği ve satın aldığı tekstil mamullerini pazarladığını, bu sebeple de müvekkilinden kumaş ve tekstil malları aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, İcra Müdürlüğü"nün sıra cetveli düzenlemeksizin yapmış olduğu işlemin İcra Hukuk Mahkemesi"nce iptal edilmiş olduğu gerekçesiyle, konusu kalmayan asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına; birleşen dava yönünden ise, ispat yükü kendisine düşen davalı alacaklı tarafça... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2009/8082 E. sayılı takip dosyasındaki alacağın gerçek bir alacak olduğu ve bu alacağın doğumuna ilişkin dosyaya her hangi bir delil sunulmadığı gibi incelenen ticari defterlerden faturalaşmanın gerçekleri yansıtmadığı, faturaların tek başına alacağın varlığını ispat etmeye yeterli olmadığı, bu duruma göre, davacının iddialarının sübuta erdiği gerekçesiyle, birleşen davanın kabulü ile 16.03.2011 tarihli sıra cetvelinin birinci sırasında davalıya ayrılan payın davacının alacaklı olduğu icra dosyalarına ödenmesine dair verilen karar birleşen davada davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 16.05.2014 gün ve 2014/3798 Esas, 2014/3874 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Bu kez, birleşen davada davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 5,20 TL harç ve takdiren 248,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.