4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1040 Karar No: 2015/14777 Karar Tarihi: 16.12.2015
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/1040 Esas 2015/14777 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/1040 E. , 2015/14777 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 09/10/2013 NUMARASI : 2012/400-2013/521
Davacı Ç.. B.. vekili Avukat S.. Ş.. tarafından, davalılar D.. A.. ve diğerleri aleyhine 12/07/2012 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 09/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dava, kurum zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, S.. M.. 28/03/2004 - 21/04/2009 tarihleri arasındaki iş ve işlemlerinin denetlendiğini, Semt poliklinikleri ve G.. B.. kullanılmak üzere malzeme alım ihalesi gerçekleştirildiğini, Yaklaşık M.. K.. tarafından yeterli piyasa fiyat araştırması yapılmadan malzeme alımının gerçekleştirildiğini ve denetleme raporunda da belirlendiği üzere kamu zararına neden olunduğunu belirterek, zararın ihale yetkilisi ve yaklaşık fiyat komisyonu üyesi olan davalılara ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, kurum müfettişi tarafından hazırlanan inceleme raporunda pek çok eksiklik ve yetersizliğin bulunduğu, piyasa fiyat araştırması yöntemlerine başvurulmadığı ve gerçek piyasa rayici yansıtılmasından uzak kalındığı, bu durumda davalıların kamu zararına sebebiyet verdiğinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinde, dosya içerisinde bulunan ıslak imzalı karar ile U.. ortamından alınan karar arasında farklılıklar bulunduğu, hakkında dava açılmayan M.. A.."a U.. ortamından alınan karar başlığında davalı olarak yer verilmediği halde ıslak imzalı karar başlığında davalı olarak yer verildiği anlaşılmaktadır. H.. "nın 297. maddesi uyarınca; tarafların kimlikleri ile varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadlarının kararda gösterilmesi; hüküm sonucu kısmında ise taraflara yüklenen borç ve ".. ", birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak nitelikte belirtilmesi gerekir. Bu yön, kamu düzenine ilişkindir. Şu durumda, mahkemece, yukarıda gösterilen yasal düzenleme gözetilmeksizin ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde hakkında dava açılmayan davalıya ıslak imzalı kararda yer verilmesi ve bu haliyle ıslak imzalı karar ile U.. ortamından alınan karar arasında çelişki oluşturulması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir. 2-Kaldı ki, kabule göre de, davacı tarafın iddiaları doğrultusunda malzeme alımı için gerçekleştirilen dava konusu ihalede belirlenen birim fiyatların piyasa rayiç fiyatlarına uygun olup olmadığı hususunda araştırma yapılarak bilirkişi kurulundan rapor alınması ve kamu zararına neden olup olunmadığının belirlenmesi gerekir. Ancak, yukarıdaki bentte gösterilen bozma nedeni dikkate alınarak bu durum bozma nedeni yapılmamış, eleştirmekle yetinilmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda ilk bentte açıklanan nedenler ile BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.