3. Hukuk Dairesi 2017/9109 E. , 2018/4869 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının 01.01.2010 başlangıç tarihli, aylık brüt 11.250,00 TL bedelli kira sözleşmesi ile dava konusu taşınmazda kiracı olduğunu, 01.01.2010 tarihinden itibaren hiç kira artışı yapmadan taşınmazı kullanmaya devam ettiğini, geçen 3 yıllık süre de taşınmazın bulunduğu...Caddesinin üstün ticari özellikleri ve emsal kiraların seviyesi nazara alındığında taşınmazın aylık kirasının 22.500,00 TL "den aşağı olmayacağını belirterek taşınmazın aylık kira bedelinin 01.01.2013 tarihinden geçerli olmak üzere 22.500,00 TL olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı, talep edilen kira bedelinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile 01.01.2013 tarihinden itibaren aylık kiranın brüt 14.875,00 TL olarak tespitine, kabul edilen miktar üzerinden 750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen miktar üzerinden 915,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar verilmiş, hükmün davalı vekili ve davacılar vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 08.02.2016 günlü ve 2015/8859 E.-2016/649 K sayılı ilamı ile davalının süresinde olmayan temyiz isteminin reddine karar verilmiş, davacı lehine eksik vekalet ücretine hükmedildiğinden bahisle karar bozulmuştur.Mahkemece, yukarıda anılan bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile 01.01.2013 tarihinden itibaren aylık kiranın brüt 14.875,00 TL olarak tespitine, Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.135,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 10.070,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından vekalet ücretine hasren temyiz edilmiştir.Mahkemenin 14.05.2015 tarihli ilk kararında, davalı lehine hükmettiği 915,00 TL vekalet ücretinin, bu kararın davalı tarafından süresinde temyiz edilmediğinden temyiz talebinin reddedilmesi ile kesinleştiği gözetilmeden, bozma ilamı üzerine tesis edilen hükümde davalı lehine 10.700 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK"un 438/7. maddesi hükmü gereğidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, vekalet ücretine yönelik hükmün 6. fıkrasında yer alan "...10.700 TL vekalet ücreti" ifadesinin çıkartılarak yerine "915 TL vekalet ücreti" ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.