18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/21288 Karar No: 2015/10222 Karar Tarihi: 15.06.2015
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/21288 Esas 2015/10222 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2014/21288 E. , 2015/10222 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü ... ve ... parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Kamulaştırma Yasası"nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşıdığından; bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu belirlendikten sonra çevresinde ve komşu parsellerde çiftçilerin kendi imkanlarıyla yaptıkları havuzlardan cazibeyle sulandığı belirtilmiş ise de; sulamanın dava konusu taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, yapılan sulamanın başkasının taşınmazındaki bir havuzda yapılıyor olması durumunda bu sulamanın daimi ve geçerli kabul edilebilmesi için kaynak üzerinde dava konusu taşınmaz lehine bir irtifak hakkı kurulmuş olması gerektiğinden bunun varlığı ve suyun yeterliliği gibi hususlarda ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılıp belirlenmeden, düzenlenen bilirkişi kurulu raporunun esas alınması doğru değildir. Mahkemece; bilirkişi kurulundan, yukarıda belirtilen hususlarda ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2-Kamulaştırma Yasasının 15. maddesinin son fıkrasında, bilirkişilerce aynı Yasanın 11. maddesinin (f) bendi hükmü gözetilerek yapılacak değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye verildiği günün (dava tarihi) esas tutulacağı öngörülmüştür. Buna göre davacının kazanılmış hakları da gözetilip, dava tarihi olan 2014 yılına ait veriler esas alınarak kamulaştırma bedeli tespit edilmesi gerekirken 2013 yılı verilerine göre hesap yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması, 3-Dava konusu taşınmazın ... ve ... ile tarihi, turistik ve doğal güzelliği bulunan ... Beldesine, ... ilçe merkezine, karayoluna ve imarlı ticaret alanlarına, tarımsal ürünlerin işleme merkezlerine yakınlığı, bulunduğu konum gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde %50 oranında objektif değer artışına neden olabileceği düşünülmeden, mahkemece takdiren %60 oranında objektif değer artışı uygulanması, 4-Davanın niteliğine göre vekille temsil edilen davacı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.