Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi-ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece,ecrimisil talebinin reddine ilişkin olarak verilen karar, davalılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
KARAR Dava, kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulmamış arsa üzerinde bulunan binanın çekişmeli bölümüne elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın temyizi üzerine Dairece; “…kayden davacıya ait çekişmeli yere davalıların haklı ve geçerli bir nedenleri bulunmaksızın elattıkları belirlenerek elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddi ile hükmün bu bölümünün onanmasına…davalıların taşınmazı kullanımlarının muvafakata dayalı olduğu ve dava açılmakla da muvafakatın geri alındığı kabul edilmelidir. Bu olguya göre davalı taraf kötü niyetli zilyet olarak düşünülemez… ecrimisil isteği bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir” gerekçesi ile hüküm bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda ecrimisil talebinin reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işin esası hakkında yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının vekalet ücretine hasren temyiz itirazlarına gelince; Davacı tarafından atiye bırakılan bölüme ilişkin mahkemece ilk kararda verilen vekalet ücreti yönünden hüküm kesinleştiğinden davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, dava dilekçesinde 10 yıl için 10.440-TL ecrimisil talebinde bulunulduğu, yargılama sırasında dava tarihinden evvel 5 yıldan daha öncesi talebin atiye bırakıldığı, kalan döneme ilişkin talebin ise, 14/04/2011 tarihili ıslah dilekçesi ile 49.597,55-TL olarak ıslah edilerek harcının yatırıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece bozmaya uyulmasından sonra reddedilen ecrimisil miktarı 49.597,55-TL üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, dava dilekçesindeki değer esas alınarak vekalet ücreti takdiri doğru değildir. Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının hüküm kısmının vekalet ücreti ile ilgili (5) numaralı bendindeki "1.252-,80-TL" rakamının "5755,7-TL" şeklinde düzeltilmesine, davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.