Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/9576 Esas 2015/4620 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9576
Karar No: 2015/4620
Karar Tarihi: 16.06.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/9576 Esas 2015/4620 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, müvekkili ile davalının paydaşı olduğu taşınmaz ile ilgili sözleşmeye dayanarak, tapuların verilmemesi nedeniyle tapu iptali ve tescilini talep etmiştir. Birleşen davada ise müvekkilinin hissesine düşen dairenin üçüncü kişiye satıldığını iddia ederek, bedelinin tahsilini talep etmiştir. Mahkeme, asıl davada tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, birleşen davada ise talebin reddine karar vermiştir. Dava, temyiz edilmiş ve Yargıtay, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne ve belirtilen bedelin yasal faiziyle tahsiline karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak tapu sicil kanunu, borçlar kanunu ve medeni kanun hükümleri kullanılmıştır.
23. Hukuk Dairesi         2014/9576 E.  ,  2015/4620 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescile ilişkin asıl, tazminata ilişkin birleşen davanın bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davalı ... ve vekilleri Av. ... ile Av.... gelmiş, davacı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalının paydaşı olduğu taşınmaz ile ilgili taraflar arasında 22.06.2001 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin yüklenicilik görevini üstlendiğini, bu sözleşmeye göre davalıya dört adet daire bir adet dükkan hissesinin verilmesinin kararlaştırıldığını, davalının 09.11.2004 tarihli protokol ile bodrum katlarda bulunan iki adet daire hissesinden 5 nolu daire karşılığında vazgeçtiğini, inşaat tamamlanmasına rağmen 15, 16 ve 17 nolu bağımsız bölüm tapularının verilmediğini ileri sürerek, 15 ve 17 nolu bağımsız bölümler ile 16 nolu bağımsız bölümün 60/90 hissesinin tapularının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davacı vekili müvekkilinin hissesine düşen 1 nolu dairenin davalı tarafından üçüncü kişiye satıldığını ileri sürerek, şimdilik 30.000,00 TL’nin temerrüt faiziyle tahsilini talep ve dava etmiş, ıslahla istemini 120.000,00 TL’ye çıkartmıştır.
    Asıl ve birleşen davada davalı vekili, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, asıl davada 15 ve 17 nolu taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, 16 nolu bağımsız bölümün 60/90 hissesinin davalının açtığı davanın teminatı olarak davalı üzerinde bırakılmasına, birleşen davanın ise reddine dair verilen karar, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 12.03.2014 tarih ve 2013/9148 E., 2014/1831 K. sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazlarının reddiyle, 1 nolu bağımsız bölümün sözleşme gereği davacıya verilen dairelerden olduğu, bu nedenle 1 nolu bağımsız bölümün bedelinin tahsiline yönelik talebin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmek üzere bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise kısmen kabulü ile 100.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.