Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/15800 Esas 2016/5577 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15800
Karar No: 2016/5577
Karar Tarihi: 25.04.2016

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/15800 Esas 2016/5577 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/15800 E.  ,  2016/5577 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 01/04/2014 gününde verilen dilekçe ile istirdat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ... tarafından çıkarılan ödeme emrinin yurt dışında bulunduğu sırada yeğenine tebliğ edildiğini, usulsüz tebligata rağmen davacının vergi tutarını ödediğini, şirket borcu için şirkete ödeme emri tebliğ etmesi gerektiğini, ancak bundan sonra firma yöneticileri hakkında takibe geçilebileceğini belirterek yatırdıkları paranın iadesi ile kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, 6183 sayılı Kanun"a göre davalının vergi borçlarından müteselsil sorumlu olduğunu, davanın iyi niyetli olmadığını, davalının istirdat davası şeklinde dava açamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı idarenin .. kesinleşmiş kararına uyarak işlem yapmak yerine davacıya tekrar ödeme emri tebliğ edildiği, şirkete yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, usulsüz tebligata ilişkin olarak davacının istirdat isteğinin yerinde olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacının yönetim kurulu başkanı olduğu şirketin vergi borcu nedeni ile davacıya 6183 sayılı Kanun"un 55. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ edildiği, davacıya yapılan bu ödeme emrinin davacı tarafından yeğeni olduğu belirtilen dava dışı kişiye 10/03/2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
6183 sayılı Kanun"un 55. maddesine göre kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun 7 gün içinde Kanun"un 58. maddesi uyarınca vergi mahkemesinde itiraz davası açması gerekmektedir. Bu itiraz davasında, itiraz nedenleri sınırlı olup, ancak borçlu bulunmadığı, borcun kısmen ödendiği ve zamanaşımına uğradığı itirazları ileri sürülebilir. Bu üç itiraz nedeni dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemez.
İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü süre niteliğinde olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır. Hak düşürücü süre, niteliği itibari ile bir itiraz olup, sonuçları kendiliğinden meydana gelir, resen göz önünde tutulmalıdır.
6183 sayılı Kanun"un 58.maddesi uyarınca açılacak itiraz davası bir "" .. "" davası niteliğindedir. Ne var ki; kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira tahsil edilmesi istenen alacak kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup, sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanun"da, İcra ve İflas Kanunu"nun 72. maddesine koşut bir hüküm bulunmamış olması karşısında, Kanun"da öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda menfi tespit ve istirdat davası açamayacaktır.
Bu durumda, 6183 sayılı Kanun uyarınca gönderilen ödeme emrine karşı süresinde itiraz davası açılmayarak, yapılan takibin kesinleştiği ve davacı tarafından da ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte yurt dışında olduğuna dair delil de sunmamış olması karşısında, belirtilen yasal ve maddi olgular dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 25/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.