18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1237 Karar No: 2015/10949 Karar Tarihi: 23.06.2015
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/1237 Esas 2015/10949 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, bir taşınmazın numaralandırma hatası nedeniyle düzeltilmesi ve tapuya uygun olarak tescil edilmesi istemiyle açılmıştır. Mahkeme, kat mülkiyeti yerine genel hükümlerin uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, uyuşmazlığın idari dava yoluyla çözülebileceği ve mahkemenin idarenin takdir yetkisini kısıtlayacak karar veremeyeceği gerekçesiyle kararı bozmuştur. 428. madde gereğince hüküm bozulmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri: Kat Mülkiyeti Kanunu, HUMK'nun 428. Maddesi.
(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2015/1237 E. , 2015/10949 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, bağımsız bölüm numaralandırma hatasının düzeltilmesi ve sözleşmeye uygun numaralandırma yapılarak tapuya tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı vekili Av.Tülay Köken ile aleyhine temyiz olunanlardan Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü vekili Av. ... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dava, dava konusu anataşınmazın proje ve numarataj krokisinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile ekinde yer alan paylaşım ve numarataj krokisine aykırı olduğundan 6 ve 7 nolu bağımsız bölümlerin projedeki numaralandırma hatasının düzeltilmesi, hatalı tapu kaydının iptali ile yeniden sözleşmeye uygun olarak numaralandırma yapılarak tapuya tescili istemine ilişkindir. Bu nedenle uyuşmazlıkta adli yargı yerinin görevli olduğu ve kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerektiği gözetilerek mahkemece asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın idari dava ile çözülebileceği ve mahkemece idarenin takdir yetkisini kısıtlayacak karar verilemeyeceği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.