Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/4994 Esas 2017/4458 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4994
Karar No: 2017/4458
Karar Tarihi: 16.05.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/4994 Esas 2017/4458 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu mahkeme kararı, bir taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasına ilişkindir. Davanın görevsizlik gerekçesiyle Asliye Hukuk ve Tüketici Mahkemesi tarafından reddedildiği belirtilmektedir. Tüketici Mahkemesi, davacının halefiyet ilkesi gereğince davalı şirketten talepte bulunup bulanmayacağına dair değerlendirmenin genel yetkili Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemelerince yapılması gerektiği nedeniyle görevsizlik kararı vermiştir. Mahkeme kararında, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un amacının mal ve hizmet piyasasında tüketici işlemlerini kapsadığı belirtilerek, davanın genel mahkemelerde görülüp sonuçlandırılması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un Amaç başlıklı 1. maddesi, kapsam başlıklı 2. maddesi ve 3. maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2017/4994 E.  ,  2017/4458 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davada Asliye Hukuk ve Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    .... Asliye Hukuk Mahkemesince dava konusu gayrimenkullerin ticari veya mesleki amaçla satın alınmadığı bu hali ile dava konusu alacağın Tüketici Kanunundan kaynaklanan alacak davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
    .... Tüketici Mahkmesince ise dava konusu taşınmazın .... tarafından davalı şirketten boş arsa niteliğinde satın alındığından 4077 sayılı Kanun kapsamında kalan tüketici işleminden sayılamayacağı bu nedenlerle davacının halefiyet ilkesi gereğince, davalı şirketten talepte bulunup bulanmayacağına dair değerlendirmenin genel yetkili Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemelerince yapılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
    4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu Kanun, 1. maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar." hükmüne yer verilmiştir.
    Kanunun 3. maddesinde; hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, sağlayıcı, kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
    Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanunun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
    Somut olayda davacı vekili özetle, müvekkili ile davalı firma arasında .... köyünde kain 1088 ada 1 sayılı parselde kayıtlı arsa üzerinde yapılan kat irtifakı planına göre 231/A Blok 1 nolu ve 230/A Blok 2 nolu olarak adlandırılan ik adet dubleks villa yapımı işinin yapılmasının taahhüde bağlandığını, ancak davalı firma tarafından dairelerin eksik olarak yapıldığını, gayrimenkuller üzerinde sözleşmeye göre eksik kalan kısımların Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/30 D.iş sayılı dosyasından tespit edildiğini ancak davalı firma tarafından taahhüdün yerine getirilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle şimdilik 80.000,00.-TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.




    Davalı şirket vekili ise davacı ile müvekkili şirket arasında gayrımenkul satım sözleşmesi bulunmadığı, taşınmazların müvekkili şirket tarafından boş arsa olarak ...."na 15/07/2008 tarihinde satıldığını inşaat yapım işinin de bu kişi tarafından yapılacağının sözleşmede taahhüt edildiğini, ... tarafından ise taşınmazın davacıya satıldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Davalı şirket vekilinin cevap dilekçesine ekli 01/08/2008 tarihli .... adına 1088 ada 1 sayılı parselde 2131/a blok bağımsız bölüm 1 ve 2 dubleks villalar için düzenlenmiş 2 adet fatura bulunduğu anlaşılmıştır. Ayrıca; davalı vekili davalı şirket ile .... arasında düzenlenen 30/07/2008 tarihli gayrîmenkul satım sözleşmesini mahkmeye sunmuş, bu sözleşmede Sur ilçesi, Yeniköy mahallesi 230/A ve 231/a ada numaralı 1 ve 2 numaralı arsa vasıflı taşınmazların, inşa edilmemiş boş arsa vasfıyla davalı şirket tarafından dava dışı ...."na devredildiği, sözleşmede alıcının boş arsa olarak aldığı taşınmaz üzerinde mimari projeye uygun olarak inşa edilecek her türlü yapı ile ilgili imalat malzeme vs bedellerinin kendisine ait olacağı düzenlenmiştir.
    Dosya kapsamından davacı ile davalı arasında yapılmış bir sözleşme bulunmadığı, davacının dava konusu taşınmazı dava dışı ...."ndan 1/04/2009 tarihinde satın aldığı, Mehmet Galip Ensaroğlu"nun da taşınmazı boş arsa olarak davalı şirketten satın aldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında, kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin varlığından sözedilemeyeceğinden, uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/05/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.