Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/3290 Esas 2012/20373 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3290
Karar No: 2012/20373

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/3290 Esas 2012/20373 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/3290 E.  ,  2012/20373 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 5. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 03/11/2011
    NUMARASI : 2011/573-2011/1031

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından nafaka alacağına dayalı olarak başlatılan ilamlı takibe karşı borçlunun, takibe konu yabancı mahkeme kararında nafakanın, bazı şartlara göre verildiğini ve süreyle sınırlandığını, doğmuş nafaka alacağının da on yıllık zamanaşımına uğradığını belirterek icranın geri bırakılması istemi ile  icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, takip konusu nafaka alacaklarının muaccel olduğu tarihten takip tarihine kadar on yıldan fazla süre geçtiğinden bahisle icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    BK"nun 135/2.maddesi hükmüne göre, alacak, bir hüküm ile sabit olmuşsa zamanaşımı süresi on yıldır. Nafakaya ilişkin ilamlar, bir borcun veya bir hakkın varlığını belirten ilamlar gibi olmayıp, nafaka alacağı zaman geçtikçe borçlu zimmetinde tahakkuk edeceğinden, takip gününden geriye doğru on yıldan önce işlemiş olan nafaka alacağının zamanaşımına uğradığının kabulü gerekir.
    Buna göre mahkemece, takip tarihinden geriye doğru on yıllık nafakanın istenebileceği gözetilerek takip talebi ve icra emrinde, nafakanın talep edildiği döneme ait tarihler de dikkate alınarak ve borçlunun ödeme iddiası da değerlendirilmek suretiyle yukarıda açıklanan kural gereğince inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken  eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrası gereği hükümde “Türk Milleti Adına” ibaresi ile “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/06/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.