12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/3619 Karar No: 2012/21150
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/3619 Esas 2012/21150 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/3619 E. , 2012/21150 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06/12/2011 NUMARASI : 2011/903-2011/1048
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı banka tarafından borçlu aleyhine başlatılan takip sonucu borçluya ait 3211 ada 2 parselde kayıtlı 3 nolu bağımsız bölüm, 10.06.2011 tarihli (birinci satış günü) ihalede 81.l00.TL bedelle ihale olunmuştur. Yasal süresi içerisinde ihale bedeli dosyaya ödenmediğinden aynı ihalede 81.000 TL pey süren taşınmaz ihalesi teklif edilmiş, adı geçenin almaması üzerine, ihale, icra müdürlüğünce İİK.nun 133.maddesi gereğince re"sen fesih olunmuştur. Anılan madde hükümleri gereğince 12.08.2011 tarihinde (ikinci satış günü) gerçekleştirilen ihalede alacaklı alacağa mahsuben 55.000.TL"ye taşınmazı satın almıştır. İki ihale bedeli arasındaki farktan sorumluluk, İİK.nun 133. maddesi uyarınca yapılacak satış ile sınırlıdır. Ayrıca İİK.nun 133. maddesi uyarınca yapılan ihalede tek bir satış günü belirlenerek, feshedilen ihalenin birinci veya ikinci satış gününde gerçekleşmiş olmasına göre, ihale bedelinin, muhammen bedelin %60"ı veya %40"ı ile paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması, bunun yanında rüçhanlı alacakları da aşması zorunludur. Somut olayda; 10.06.2011 tarihinde yapılan 1. artırmada, ihale bedelinin yatırılmaması nedeniyle satışın İİK"nun 133. maddesi gereğince düştüğü ve taşınmazın İİK.nun 123.vd.maddeleri uyarınca yeniden satışa çıkarılarak 12.08.2011 tarihli 2. artırmada satışın gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda ihale alıcısının iki ihale bedeli arasındaki farktan sorumluluğu sözkonusu olamaz. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan HMK"nun 297.maddesinin (1) fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.