17. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1265 Karar No: 2019/12232 Karar Tarihi: 19.12.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1265 Esas 2019/12232 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2018/1265 E. , 2019/12232 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko poliçesi ile sigortalı aracın seyir halindeyken yol çalışması nedeniyle yolun ortasına konulan demir işaret levhasına çarpması sonucu hasar meydana geldiğini ve zararın müvekkili tarafından karşılandığını alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine başlatılan 12. İcra Müdürlüğünün 2014/5289 sayılı takip dosyasında 3.756,21 TL asıl alacağa olan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul 12.İcra Müdürlüğünün 2014/5289 sayılı takip dosyasına itirazının iptali ile takibin devamına, alacak yargılama sonucu belli olduğundan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ile ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davada sadece ihbar edilen konumunda bulunan ve hakkında hüküm tesis edilmeyen ... İnş. Tic. Ltd. Şti."nin hükmü temyiz hakkının ve temyizde hukuki yararının bulunmamasına göre; ihbar olunan vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 3-Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 297. maddesinde (HUMK.nun 388. maddesinde) belirtilmiştir. Buna göre "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu kurallar yargıda açıklık ve netlik prensibinin bir gereğidir. Anılan yasal düzenlemenin de gereği olarak mahkemece verilen hükmün, infazda tereddüt yaratmayacak mahiyette olması gerekmektedir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul 12.İcra Müdürlüğünün 2014/5289 sayılı takip dosyasına itirazının iptali ile takibin devamına, alacak yargılama sonucu belli olduğundan icra inkar tazminatı talebinin reddine kararı verilmiş olmasına rağmen takibin ne kadar miktar üzerinden devam edileceği belirtilmemesi infazda tereddüte yol açacaktır. HMK"nun 297/2. maddesine uygun düşmeyecek şekilde infaz kabiliyeti bulunmayan hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan vekilinin temyiz dilekçesinin (isteminin) REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden ihbar olunana geri verilmesine 19/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.