12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/3943 Karar No: 2012/21367
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/3943 Esas 2012/21367 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/3943 E. , 2012/21367 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kartal 3. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 01/11/2011 NUMARASI : 2011/734-2011/485
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılmıştır. Takibe konu edilen bonoda borçlu .... T, alacaklı ise lehtardır. Mahkemece keşideci borçlu tarafından dava dışı verilen vekaletnamede çek düzenleme yetkisinin verildiği, bono düzenleme yekisinin verilmediği, ayrıca keşideci imzasının vekil olarak atıldığının belirtilmesi ve vekilin de adının bonoya yazılması gerektiği gerekçesi ile borçlunun imza itirazının kabul edildiği görülmektedir. Dosyaya sunulan Kadıköy 3. Noterliğinin 01.07.2010 tarih ve 9523 yevmiye numaralı vekaletname kapsamına göre borçluyu ticari işlerinde ve bankalarda temsil etmektedir. Vekaletnamede öngörülen kapsamlı yetki nedeniyle "ın borçlunun ticari mümessili olduğu kabul edilmelidir. Borçlar Kanunu"nun 449. maddesine göre ticari mümessil, bir ticarethane veya fabrika ve ticari şekilde işletilen diğer müessese sahibi tarafindan, işlerini idare ve müessesenin imzasını kullanarak vekaleten imza koymak üzere sarih veya zımni kendisine mezuniyet verilen kimsedir. Aynı kanunun 450/1. maddesinde de ticari mümessilin, hüsnüniyet sahibi 3. şahıslara karşı, müessese sahibi hesabına kambiyo taahhüdünde bulunmak ve onun namına müessesenin gayesine dahil olan bütün tasarrufları yapmak salahiyetini haiz sayıldığı belirtilmiştir. Ticari senetlerin ticari işletme ile olan ilgisi iyiniyetli 3. kişilerce kolaylıkla anlaşılamayacağından, ticari mümessilin imzaladığı senetlerin iyiniyetli 3. kişiler bakımından işletmeyi bağlayacağı öngörülmüştür(HGK. 30.1.1980 tarih ve 1979/1692 Esas, 1980/170 Karar). Bonoların "vekaleten" imzalandığı yazılmasa dahi yukarıda açıklanan kurallara göre vekalet veren bu bonolardan dolayı sorumludur. Bu durumda ticari mümessil vekil olarak imzaladığı takibe konu bonodan dolayı borçlu sorumlu olup, mahkemece itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.