Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/22846 Esas 2019/3116 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/22846
Karar No: 2019/3116
Karar Tarihi: 11.03.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/22846 Esas 2019/3116 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/22846 E.  ,  2019/3116 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, davalının ...’de yapmakta olduğu inşaat faaliyeti için yurt dışında ve muhtelif yerlerde yapılan reklamlarında belirtilen şartların cazibesine kapılarak bu dairelerden birisini almak için telefonla yapılan görüşmeler sonucu davalı firmaya 5000 EURO para ödediğini, inşaatı görmeye geldiğinde dairenin ekstra giderlerinin olacağını, bu durumun içerisine oturduktan sonra da devam edeceğini, dairenin kalitesi ve ederi olarak %100"e yakın fazla para ödemesinin gerekeceğini, yatırılacak toplam bedel konusunda kendisinin yurtdışında olması sebebiyle yanıltıldığını, bu dairenin ederinin 50.000 EURO olduğunu, kendisinin acemilik ve yurtdışında olmasından yararlanılarak Gabin’e düşürüldüğünü öğrendiğini, davacının 24/10/2011 tarihinde Eğirdir noterliğinin 5081 yevmiye nosu ile davalıya cayma ihbarnamesi gönderdiğini, davalı firmanın 11/11/2011 tarihinde ihtarnameyi kabul etmediğini beyan eder cevabi ihtarname gönderdiğini, davacının davalı tarafa ödediği 5000 EURO bedelin, sebepsiz zenginleşme ve gabin hükümleri doğrultusunda, ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, ödenen paranın kapora olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Eldeki davada; taraflar arasında sözlü de olsa satış sözleşmesi yapıldığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ne var ki, bu sözleşmenin resmi şekilde noterde düzenlenmediği de dosya kapsamından açıkça anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, taraflar arasında kanuni şekil şartına uygun yapılmayan, taşınmaz mülkiyetinin devrine ilişkin yapılan sözleşme ve ferileri de geçersizdir. Dolayısıyla herkes aldığını geri vermekle mükellef olduğundan yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.