Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/2500 Esas 2017/10632 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2500
Karar No: 2017/10632
Karar Tarihi: 18.12.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/2500 Esas 2017/10632 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/2500 E.  ,  2017/10632 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, iş kazası kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan ... İnş. San. Tic. Ltd.Şti. ile ... Sigorta A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    1-Davacının olayda hiç kusurunun bulunmadığının anlaşılıp kaza olayının meydana gelmesinde kusuru bulunanlar arasındaki kusur dağılımı kendi aralarında görülmesi muhtemel rücu davasında yeniden değerlendirilebileceğinden kusur durumu bozma nedeni yapılmamıştır.
    2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz edenin sıfatına temyiz kapsam ve nedenlerine göre; temyiz eden davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    3-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    4-Mahkemece taleple bağlı olarak karar verilmesi gerektiği HUMK’nun 74 ve HMK ’nun 26. Maddelerinin emredici kuralıdır.
    Somut olayda davacı taraf dava dilekçesinde hüküm altına alınacak manevi tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletilmesini istemiştir.
    Hal böyle olunca hüküm altına alınan manevi tazminata uygulanacak faizin dava tarihi yerine, olay tarihinden başlatılması suretiyle talebin aşılması hatalıdır.
    5-492 sayılı Harçlar Kanunu"nun, (1) sayılı tarifesinin A.III.1.a maddesinde konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68,31 oranında karar ilâm harcı alınacağı düzenlenmiştir.
    Somut olayda ise, mahkemece alınması gerekli karar ve ilam harcı hesaplanırken eksik hesaplama yapıldığı, bunun yanında hazineye gelir kaydedilmesine karar verilmesi gereken karar ve ilam harcının davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, H.M.K.’nun geçici 3. maddesi gereğince ve H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    1-Hüküm fıkrasının manevi tazminata dair 1. bendinin tamamen silinerek yerine geçmek üzere "1-20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 24/09/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... Limited şirketi ile ..."den müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
    2-Hüküm fıkrasının karar ve ilam harcına dair 5. bendinin tamamen silinerek yerine geçmek üzere "5-Alınması gereken 5.643,80 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan peşin harç ve ıslah harcının mahsubu ile kalan 4.307,95 TL harcın tüm davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine, 18/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.