Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/1282 Esas 2018/8281 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1282
Karar No: 2018/8281
Karar Tarihi: 23.10.2018

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/1282 Esas 2018/8281 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Kamu görevlisi olarak görev yapan sanık, bir tebligat işlemi sırasında sahtecilik yaptığı iddiasıyla yargılanmıştır. Sanık, tebliğ işlemi yapmadığı için mahkeme tarafından verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine yönelik tebligatı üzerine kendi imzasını atmıştır. Sanık savunmasında, gerçek muhatabın kimliğini bilmediğini ve kendisini başka bir kişi olarak tanıtan kişiye tebligatı yaptığını belirtmiştir. Ancak, Adli Tıp Kurumu'nun raporu, sanığın imzasının sahte olduğunu ortaya koymuştur. Mahkeme, sanığın sahtecilik kastıyla hareket ettiğine karar vererek mahkumiyet hükmü vermiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin kararı gereği, TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın yeniden değerlendirilmesinin gerekli olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi
11. Ceza Dairesi         2017/1282 E.  ,  2018/8281 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Tekkeköy PTT Müdürlüğü’nde köy ve şehir posta dağıtım memuru olarak görev yapan sanığın, ... hakkında Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 22.04.2008 tarihinde kesinleşen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair verilen kararın yerine getirilmesi amacıyla Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü’nce çıkarılan tebligatı ...’a tebliğ etmemesine rağmen üzerine “ muhatabın kendi imzasına tebliğ” meşruhatını yazdığı, sanığın savunmasında ...’ı tanımadığını, köye tebliğ için gittiğinde kendisini ... olarak tanıtan bir şahsa tebligatı yaptığını, ancak bu kişiye kimlik sormadığını, bu işlemi yapmasında herhangi bir menfaatinin bulunmadığını beyan etmesi, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden alınan 20.12.2016 tarihli rapora göre “tebliğ mazbatasında ...’a atfen atılı imzanın teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, taklidi kolay, basit tersimli imza olması ...’in eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilmediğinin” belirtilmiş olması karşısında, tüm dosya kapsamına göre sanığın savunmasının aksine sahtecilik kastı ile hareket ettiğini gösterir mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı, bu nedenle eyleminin görevi kötüye kullanma suçu kapsamında kalacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
    2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.