13. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1776 Karar No: 2018/3686 Karar Tarihi: 15.03.2018
Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/1776 Esas 2018/3686 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Muğla Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir hüküm, Türk Ceza Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da uygulanarak sanığın cezasının aynen infazına karar verilmiş. Ancak bu karar, uygulamada yanlış olduğu gerekçesiyle kanun yararına bozma sonrasında bozulmuştur. Kanun yararına bozma ihbarında, temel ceza kanunlarının ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak lehe yasa belirlenmesi gerektiği, temel cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirme için duruşma açılması gerektiği hususlarının gözetilmediği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9/3. maddesi.
13. Ceza Dairesi 2018/1776 E. , 2018/3686 K.
"İçtihat Metni"
KANUN YARARINA BOZMA
Hırsızlık, hırsızlığa teşebbüs ve resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından sanık ..."in mahkûmiyetine dair Muğla Asliye Ceza Mahkemesinin 13/03/1998 tarihli ve 1996/2 esas, 1998/99 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri çerçevesinde uyarlama yapılması talebinin reddine, anılan kararın aynen infazına ilişkin Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/01/2015 tarihli ve 2015/5 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 15.02.2018 gün ve 94660652-105-48-10394-2017-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 26.02.2018 gün ve 2018/14435 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği, MEZKUR İHBARNAMEDE; Uyarlama yargılaması yapılırken infaz yasası hükümleri nazara alınmaksızın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme karşısında, önceki ve sonraki temel ceza kanunlarının ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği, temel cezanın ne şekilde saptanacağının belirlenmesi ve bireyselleştirmenin yapılması için de duruşma açılması gerektiği hususlarının gözetilmemesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Uyarlama yargılaması yapılırken infaz yasası hükümleri nazara alınmaksızın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme karşısında, önceki ve sonraki temel ceza kanunlarının ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği, temel cezanın ne şekilde saptanacağının belirlenmesi ve bireyselleştirmenin yapılması için de duruşma açılması gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile, Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/01/2015 tarihli ve 2015/5 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 15/03/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.