19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/5928 Karar No: 2020/14070 Karar Tarihi: 05.11.2020
5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/5928 Esas 2020/14070 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2019/5928 E. , 2020/14070 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: I-Malen sorumlunun temyiz talebinin incelenmesinde; Malen sorumlunun 10/06/2014 günü alınan ifadesinde, sanıktan şikayetçi olmadığını, davaya katılmak istemediğini beyan ettiği, yargılamaya usulüne uygun şekilde katılmadığı anlaşılmakla, hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından malen sorumlunun vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi gereğince, tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II-Sanığın temyiz talebinin incelenmesinde; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-CMK"nin 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan sanığa gümrük idaresince bildirilen zararın gümrüklenmiş değeri içerdiği, sanığın zarardan bilgi sahibi olmadığı nazara alınıp, dava konusu eşyanın bilirkişi tarafından belirlenecek Cif değeri esas alınarak, gümrük idaresince hesaplanacak eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanununun 231/9 madde fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken katılanın uğradığı zararın sanık tarafından giderilmediği yönündeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, 3-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetlerin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olduğunun gözetilmemesi, 4-5237 sayılı TCK"nin 51/6. maddesi gereğince sanığa denetim süresi boyunca herhangi bir yükümlülük belirlenmesine yer olmadığına karar verilmesine rağmen TCK"nin 51/7. maddesi gereğince, sanığa denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 05/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.