12. Ceza Dairesi 2017/3224 E. , 2019/3806 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : TCK"nın 85, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafi ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmün 2 yıl hapis cezasından ibaret olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318 ve 5271 sayılı CMK"nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanığın olay gecesi sevk ve idaresindeki aracı ile bölünmüş, üç şeritli ve aydınlatması bulunan caddede en sol şeritte seyirle olay yeri trafik ışıklı yaya geçidini geçtikten 36.5 metre sonra aracının sol önü ile, sağdan yola girip karşıya geçmek için yol içinde 7 metre kat etmiş olan yayaya en sol şeritte çarpması sonucu yayanın havalanarak orta refüjdeki aydınlatma direğine çarparak yere düşmesi şeklinde meydana gelen ve bir kişinin ölümü ile sonuçlanan olayda; dosya içeriğinden kazanın meydana geldiği bölünmüş yolda araçların hareket halinde olduğunun, herhangi bir duraklamanın olmadığının, çarpma noktasının ışıklı yaya geçidine 36.5 metre mesafede olduğunun anlaşılması, bu kapsamda oluşa uygun görülen Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 15.12.2014 tarihli raporunda da belirtildiği üzere, ilk geçiş hakkını araca bırakmayan ve 36.5 metre mesafedeki yaya geçidini kullanmayan yayanın asli kusurlu olduğunun, hızını mahal şartlarına göre ayarlamayıp geçiş yapmakta olan yayaya karşı etkin fren tedbiri almayan sanığın ise tali kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında tayin edilen temel ceza miktarında isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki buna ilişkin bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafi ile katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak suçundan hüküm kurulurken uygulama maddesinin ""TCK"nın 85/1."" maddesi yerine ""TCK 85. madde"" olarak eksik gösterilmesi;
2-TCK"nın 50 ve 51. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği, yine sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin değerlendirilmesi sırasında CMK’nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” düzenlemesi için öngörülen koşulların, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlarla birlikte, denetime olanak verecek şekilde, somut gerekçeler gösterilmek suretiyle değerlendirildikten sonra, sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin düzenlemenin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiği; dosya içeriğine göre, sabıkası bulunmayan, lehe hükümler istemi bulunan, ölen yakınlarının zararını giderme gayreti gösteren sanık hakkında ""Görüntü kaydı çözüm tutanağı ve tanık..."un beyanlarına göre sanığın kavşakta çok hızlı bir şekilde seyrettiğinden"" şeklindeki kusura ilişkin ve yasal olmayan gerekçelere dayanılarak TCK"nın 50, 51. ve CMK"nın 231. maddesindeki düzenlemelerin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi; yine talebe rağmen TCK"nın 62. maddesindeki takdiri indirim hükümlerinin gerekçeli kararda ve hüküm fıkrasında tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafi ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA; 21.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.