Davacı M.. Ş.. vekili Avukat Adem tarafından, davalı Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine 19/06/2013 gününde verilen dilekçe ile tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 06/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, satışını yaptığı taşınmazın satım bedelinin tapuda fazla göründüğünü, bu nedenle vergi borcunun yüksek olacağını belirterek, gerçek satım bedelinin tespiti ile tapudaki satım bedelinin düzeltilmesi isteminde bulunmuştur. Dosya kapsamından; davacının, davaya konu taşınmaz satımından dolayı vergi tahakkuk ettirilecek olması nedeniyle, bu işleme karşı delil ve dayanak olmak üzere tespit isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda davacı, idari kurumlara sunulduğunda, idareyi belli doğrultuda işlem yapmaya zorlayacak bir karar verilmesini istediğine göre, istemin niteliği gereği uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin idari yargı yeri olduğu sonucuna varılmaktadır. Görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de kendiliğinden (re’sen) dikkate alınır. Şu halde, dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.