16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6758 Karar No: 2019/3740 Karar Tarihi: 21.05.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6758 Esas 2019/3740 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi, İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararı kaldırdı ve sanığın silahlı terör örgütüne üye olmaktan mahkum edilmesiyle ilgili istinaf başvurusunu özünde reddetti. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebepleri incelendi ve temyiz talebi reddedilmedi. Sanığın eşi tarafından kullanılan bylock uygulamasından haberdar olduğu iddiasının doğru olmadığı, ancak tanıkların ifadeleri ve örgüt liderinin talimatı üzerine Bankasyada hesap açtığına dair beyanlarının doğru olduğu belirtildi. Suçun sübut bulduğu sonucuna varıldı ve hükmün onanmasına karar verildi. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri kullanılmıştır.
16. Ceza Dairesi 2018/6758 E. , 2019/3740 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.05.2017 tarih ve 2017/202 - 2017/121 sayılı kararı kaldırılarak; TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Dosyada bulunan ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağındaki yazışma içerikleri dikkate alınarak sanığın eşi ...’ın bylock kullanıcısı olduğu anlaşılmakla hakkında mahallinde işlem yapılması mümkün görülmüştür. Ayrıntılı tespit değerlendirme tutanağının tetkikinden sanığın bylock kullanıcısı olduğu belirlenemediği halde yerel mahkemenin sanığın kendisi kullanmasa dahi eşinin kullanmasına müsade etmek suretiyle örgütün gizli haberleşme sisteminden haberdar olduğuna dair isabetsiz kabulünün; sanığın örgüt liderinin talimatı üzerine Bankasyada 4 tanesi aynı gün olmak üzere 23 kez katılım hesabı açması, tanıklar ..., ... ve...’ın beyanları ve tanık beyanlarıyla örtüşen Gizli ...’un anlatımları dikkate alındığında atılı suçun sübut bulduğu anlaşıldığından sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304 maddesi uyarınca dosyanın İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.