Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17353 Esas 2017/791 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17353
Karar No: 2017/791
Karar Tarihi: 07.02.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17353 Esas 2017/791 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, davalıların taşınmazdaki pay satın alımlarından dolayı önalım hakkına dayanarak tapu iptali ve tescil istemişlerdir. Davalıların avukatları ise bu sürenin geçtiğini ve davanın hak düşürücü süre yönünden reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkeme davayı kabul etmiş, ancak hüküm sonucunda davacıların adına tescil edilecek pay miktarı belirtilmemiştir. Bu nedenle karar, usul hükümlerine aykırıdır ve bozulması gerekmektedir. Kanun maddeleri ise 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesinde yer almaktadır. Bu madde, hükmün sonuç kısmında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini öngörmektedir.
14. Hukuk Dairesi         2016/17353 E.  ,  2017/791 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.12.2013 gününde verilen dilekçe ile 21.03.2014, 13.12.2013, 26.12.2013, 14.04.2014 gününde verilen dilekçeler ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 07.02.2017 günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan gelen olmadı. Duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:


    Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Asıl dava davacılar vekili ve birleştirilen davalar davacılar vekili tarafından, ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 8234 ada 4 parsel sayılı taşınmazda davalıların değişik tarihlerde olmak üzere pay satın aldığını, taşınmazlardaki davalı adına kayıtlı payların iptali ile davacılar adına tapuya tescilini istemiştir.
    Davalı vekili, davalının davaya konu ..., ..., ... Mahallesi, 8234 ada, 4 parselde kayıtlı taşınmazda hali hazırda 79,14 m² hissesi bulunmakta olduğunu, davalının dava konusu olan 52,00 m² yi 01/11/2012 tarihinde satın almış olduğunu bu hususta tapu suretinin cevap dilekçesi ekinde sunduklarını, müvekkilinin davaya konu hisseyi satın aldığı tarihten dava tarihine kadar bir yıldan fazla zaman geçmiş olması nedeniyle iş bu davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, davanın dava şartı ve hak düşürücü süre yönünden usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili davanın yasal süresinde açılmadığını, davacının vekalet ile dava açamayacağını, aradan geçen zaman nedeniyle hisse değerinde artış meydana geldiğini bu nedenle bedelin belirlenmesi için inceleme yapılması gerektiğini, davanın usulü nedenlerden ve esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı ... vekili taşınmazın alım bedelinin 45.000,00 TL değil 80.000,00 TL olduğunu bu bedele alım masrafı ve geçen süre zarfındaki değer artışının da katılması gerektiğini bu şekilde ödeme yapıldığı takdirde taşınmazın davacılara devrine bir diyeceklerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu açıklanmıştır.
    Somut olayda; mahkemece, hüküm sonucunda dava konusu taşınmazlarda davalılar adına kayıtlı payların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına 1/5"er paylı olarak tesciline karar verilmiş ise de, hüküm sonucunda davacılar adına tesciline karar verilen payın miktarı açık ve infaza elverişli şekilde gösterilmemiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazların son tapu kayıtları getirtilip değerlendirilerek, iptal edilen ve tesciline karar verilen payların hüküm sonucunda açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Bu hali ile verilen karar usul hükümlerine aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın 15 günlük yasal süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.