7. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1203 Karar No: 2020/20084 Karar Tarihi: 28.12.2020
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/1203 Esas 2020/20084 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın 2011 yılında açılan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen bir dava sonrasında 2012 yılında işlediği bir suç nedeniyle verilen mahkumiyet kararı, zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle bozuldu. 5237 sayılı TCK'nun 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendine göre suç için asli dava zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, zamanaşımını kesen en son işlem olan sanığın savunmasının alındığı 10.01.2011 tarihinden itibaren 8 yıllık asli dava zamanaşımının temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldı. Kararda, hükmü bozan kanun maddesi olarak 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi gösterildi. Ayrıca, dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi gereğince müsadere edilmesi ve sanık hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddesine göre düşürülmesi kararlaştırıldı.
7. Ceza Dairesi 2018/1203 E. , 2020/20084 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; I- Gümrük İdaresi vekilinin temyiz talebine yönelik yapılan incelemede; Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen, davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmayan Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, II-Sanık İzettin Uygur"un temyiz talebine yönelik yapılan incelemede; Sanık hakkında 5607 sayılı Yasaya muhalefet iddiası ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde, 11/05/2011 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği nazara alındığında sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunu oluşturduğu, bu suçtan doğrudan zarar görenin ise TAPDK olduğu, bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 11/05/2011 tarihli hükme yönelik TAPDK"nun itiraz hakkının bulunduğu anılan kurumun katılma talebi reddedilmişse de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının tebliğ edildiği, TAPDK"ın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz etmediği; davaya katılma ve hükme itiraz hakkı bulunmayan Gümrük İdaresinin ise gerekçeli kararın tebliğ edilmesi üzerine hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz ettiği; itiraza yönelik Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 22 /07/2011 tarih ve 2011/918 D.İş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, sonrasında sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik olarak 20/06/2011 havale tarihli dilekçesi ile temyiz isteminde bulunduğu, bu talebin ise Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.08.2011 tarih ve 2011/749 D.İş sayılı kararı ile değerlendirilerek Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin anılan kararında Gümrük İdaresi vekilinin itirazları üzerine yapılan inceleme ile karar verildiğinden bahisle, karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek; 18/08/2011 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştirildiği, sonrasında sanığın 22/11/2011 tarihinde işlediği kaçakçılık suçu nedeniyle hakkında verilen 3000-TL ve 80-TL adli para cezasının temyiz edilmeden 15/05/2012 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın açıklanması için mahkemesine bildirimde bulunulduğu, bunun üzerine sanık hakkında verilen önceki hükmün açıklanmasına karar verilerek temyize konu hükmün kurulduğu anlaşılmakla, Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin değerlendirilmesinin sadece katılan vekilinin itirazlarına yönelik olduğu, bu nedenle sanığın itirazlarının da değerlendirilmesi gerekirken karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik itirazları değerlendirilmediği için hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının henüz kesinleşmediği ve sanık hakkındaki denetim süresinin de başlamadığı, dolayısıyla sanığın 22/11/2011 tarihinde işlediği suç nedeniyle verilen mahkumiyet kararının kesinleşmesi üzerine yapılan bildirim sonucunda sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi mümkün değil ise de, hükmün inceleme tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığı anlaşılmakla, Suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nun 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendine göre suç için asli dava zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, zamanaşımını kesen en son işlem olan sanığın savunmasının alındığı 10.01.2011 tarihinden itibaren 8 yıllık asli dava zamanaşımının temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, anılan maddeler uyarınca sanık hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddesine göre DÜŞÜRÜLMESİNE, dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi gereğince MÜSADERESİNE, 28.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.