23. Hukuk Dairesi 2015/6048 E. , 2016/2976 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin Konut Yapı Kooperatifi olduğunu, yasal olarak kendisine verilmiş olan gayesini gerçekleştirdiğini ve yapı kooperatifinin site işletme kooperatifine dönüştürüldüğünü, davalının, kooperatife ait proje bütününde yer alan ve arsa sahibine ait daireyi satın aldığını, davalının parasal yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınarak temerrüde düştüğünü, davalı hakkında takip yapıldığını, borçlunun ödeme emrine yasal süresi içerisinde haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin maliki olduğu bağımsız bölümde hiç oturmadığını ve hiç kiraya da vermediğini, zira bağımsız bölümün ortak giderlerin işletildiği dönemde kaba inşaat halinde olduğunu, bahse konu alacakların tamamına karşılık olmak üzere davacı kooperatife 18.11.2009 tarihinde 2.801,00 TL ödendiğini, davacının icra takibine konu ettiği meblağın davalı tarafından ödenen 2.801,00 TL"ye davacının işlettiği aylık %10 faiz olduğunu, borcun aslının sona ermesinin alacağa bağlı feri hakların da düşmesine yol açtığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı borçlunun icra takibinden önce takibe konu tüm asıl alacak tutarını ödediği, ödemenin davalı alacaklı tarafından ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin tahsil edilmesi nedeniyle davalı borçlunun icra takibine konu asıl alacak borcundan sorumlu olmadığı, dosya içerisinde davacı tarafça genel kurul kararlarının veya işletme projesinin davalıya tebliğ edildiğine dair bir belgeye rastlanmadığını, davalının 18.11.2009 tarihinden veya takip tarihinden önce öğrendiği de ispat edilemediğinden, davalının ödeme tarihine kadar işlemiş faizden sorumlu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.