Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/4242 Esas 2015/2262 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2011/82-2013/434

Davacı A.. A.. vekili Avukat Melis tarafından, davalı C.. A.. aleyhine 24/02/2011 gününde verilen dilekçe ile asıl ve birleşen davada maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kabulüne ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/09/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kurum zararı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından; tazminat davası sona ermeden, davalının Ankara 27. Asliye Ceza Mehkemesi"nin 2010/406 Esas, 2010/722 Karar sayılı ilamı ile 7 yıl 6 ay hapis cezasi ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 12/09/2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında davalının 14/03/2011 tarihinde bizzat vekaletname vererek kendisini vekil ile temsil ettirdiği, gerekçeli kararın mahkumiyet kesinleştikten sonra vekile tebliğ edildiği görülmüştür.
6098 sayılı TBK’nın 43 ve 513 (818 sayılı BK’nın 35 ve 397) maddeleri hükümlerine göre sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetinin kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olur.
Bu nedenle davalının hükümlü olup olmadığı, Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilip edilmediği araştırılmalıdır. Şayet bu işlemi gerektirir bir hukuki durum varsa öncelikle bu husus tamamlattırılmalı ve mahkeme ilamı ile davacı yanın temyiz dilekçesi vasiye tebliğ edilmelidir.
SONUÇ: Dosyanın yukarıda gösterilen şekilde işlem yapılmak üzere GERİ ÇEVRİLMESİNE 26/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.