10. Hukuk Dairesi 2016/16821 E. , 2019/2619 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücûan alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalılardan ... İnşaat Yapı San. ve Tic. A.Ş. avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere göre davacı Kurum ve davalı ... İnş. ve Yapı Elemanları San. Tic. A.Ş."nin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmektedir.
İnceleme konusu davada; 25.03.2005 tarihinde meydana gelen iş kazasında yaralanan sigortalıya ödenen gelir,geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği, dosyada alınan24.02.2014 tarihli kusur raporunda davalı ... İnş. ve Yapı Elemanları San. Tic. A.Ş. %50, ... İnş. Tur. Mad. Nak. Tic. Ltd. Şti. %20, sigortalı %30 oranında kusurlu bulunduğu, mahkemece kusur raporu esas alınarak davalılar yönünden kusurları oranında ayrı ayrı hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 50. maddesi (tam teselsül) yada birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen Borçlar Kanunu"nun 51. maddesi (eksik teselsül) uyarınca ve aynı yasanın 142. maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı tek bir dava ile isteyebileceği gibi sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebilir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda da, öğretideki eleştiriler doğrultusunda tam ve eksik teselsül ayırımı kaldırılmışsa da (61. madde gerekçesi), teselsül esasına dayanan sorumluluk ilkesine ilişkin düzenlemeler korunmuş ve anılan Kanun"un birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen 61. maddesinde de; “ Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmü yer almıştır. Anılan Kanun"un 163. maddesinde de davacının, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı tek bir dava ile isteyebileceği gibi sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebileceği öngörülmüştür Anılan yasanın 163. maddesi gereğince teselsül, ister yasadan, ister sözleşmeden doğmuş olsun, bu kuraldan yararlanmak için, zarara uğrayanın, talebi gereklidir.
Yukarıdaki bilgiler ışığında, dava konusu olayda, davacı kurumun dava dilekçesinde, açıkça davalılar yönünden rücu alacağının müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiği, bu haliyle davalılar yönünden istemin teselsül esasına dayandığı anlaşılmakta olup, Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin davalıların kusurları oranında sorumluluğa hükmedilmesi yerinde değildir.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum ve davalılardan ... İnşaat Yapı San. ve Tic. A.Ş. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... İnşaat Yapı San. ve Tic. A.Ş."ye iadesine, 20.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.