4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1191 Karar No: 2015/2595 Karar Tarihi: 05.03.2015
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/1191 Esas 2015/2595 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/1191 E. , 2015/2595 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 23/10/2014 NUMARASI : 2013/523-2014/352
Davacı U.. Ö.. vekili Avukat Fatih tarafından, davalı S.. K.. aleyhine 21/10/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeni ile reddine dair verilen 23/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının 16/10/2008 tarihli Fatih 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"ndeki 2008/777 esas sayılı dosyada verdiği cevap dilekçesinde “… bir örgütün mensubudur… bahse konu örgüt…bu örgüt mensupları...bir kısım örgüt mensubu.. altı örgüt mensubu ki birisi bu davayı açandır ... ” sözleriyle hakaret ettiğini belirterek manevi tazminat istemiştir. Davalı süresinde zamanaşımı def’inde bulunmuş ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece; açılan bir ceza davası bulunmadığı, 16/10/2008 tarihinden itibaren dava tarihi olan 21/10/2013 tarihine kadar Borçlar Kanunu’nun 60/1 maddesindeki bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle istem zamanaşımı nedeniyle reddedilmiştir. Dava konusu cevap dilekçesinin tarihi 16/10/2008"dir. Davacı, bu cevap dilekçesi ile davalının kendisine hakaret ettiğini ileri sürmektedir. Hakaret suçu olay tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kununu’nun 125. maddesi kapsamında olup aynı Kanun’un 66/e maddesi uyarınca ceza zamanaşımı süresi 8 yıldır. Borçlar Kanunu’nun 60/2 maddesinde eylem suç teşkil ettiği takdirde ceza (uzamış) zamanaşımının uygulanacağı ifade edilmiştir. Tazminat davasında uzamış (ceza) zamanaşımının uygulanabilmesi için mutlaka bir ceza davası açılmış olması veya mahkumiyet kararının bulunması gerekmez. Bu nedenle dava 21/10/2013 tarihinde açıldığına göre 8 yıllık ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından işin esasının incelenip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Bu husus gözetilmeden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.