19. Hukuk Dairesi 2016/1692 E. , 2016/8153 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2014
NUMARASI : 2012/350-2014/447
Taraflar arasındaki asıl alacak ve birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davacısı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında mal satımından kaynaklı alacağın bulunduğunu, söz konusu alacağa karşılık ödeme olarak senetler verildiğini, verilen senetlerin takibe konulması üzerine davalı şirket tarafından itfa sebebine dayanılarak İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi"nde açılan davalar ile icra takiplerinin iptali yönünde karar alınmış ise de, söz konusu senetlerin ödenmediğini ileri sürerek, 22.142,00 TL alacağın davalı ..."in 4.646,00 TL tutarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olarak davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı ... vekili, daha önce bedelleri ödenen senetlerin davacı tarafından takibe konulduğunu, bunun üzerine açılan dava ile takiplerin iptaline karar verildiğini, taraflar arasında TTK anlamında cari hesap ilişkisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı ..., davaya cevap vermediği gibi yargılamaya da katılmamıştır.
Birleşen davada davacı vekili, asıl davada belirtilen ticari ilişki nedeniyle talep edilen miktarın düşümü ile bakiye kalan 165.300,32 TL alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalı şirketin haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu sonucunda; her iki şirketin de ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, taraflar arasında hesap mutabakatı olmadığı, ancak davacı tarafından davalıya satılan mallar için kesilen faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dolayısıyla kesilen faturalar ve mal teslimi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın yapılan ödemelerin, karşılıksız kalan çek ve senetlerin tarafların ticari defterlerine karşılıklı olarak kaydedilmemesinden, yani tek taraflı kaydedilmesinden ve mükerrer kayıt yapılmasından kaynaklandığı, asıl davaya konu senet borçlarının davalı tarafından ödendiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 195.072,32 TL alacaklı olduğu, bu miktardan 22.142,00 TL yani senet bedelleri düşüldükten sonra birleşen .../...
dosyanın 165.300,32 TL üzerinden açıldığı, davalının ticari defterlerine göre ise davacıya 92.727,66 TL borçlu olduğu, bu borcun ödendiğinin davalı tarafından ispat edilemediği, dosyada alacağı ispata yarar başkaca bir delil ve kayıt bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulü ile takibin 92.727,66 TL üzerinden devamına, birleşen davanın kabul ve reddedilen miktarları bakımından taraflar lehine %40 oranında tazminata karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen dosya davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava, alacak davası; birleşen dava ise cari hesap esas bakiyenin tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece alınan kök ve ek bilirkişi raporu yetersiz olup, hüküm kurmaya elverişli değildir. Dosya içeriğinde asıl davaya ilişkin icra dosyaları ve belgeler bulunmamaktadır. Mahkemece söz konusu belge ve dosyaların ibrazı sağlanarak oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulu aracılığıyla tarafların defter ve belgeleri incelenerek, daha önce alınan rapora itirazlar da dikkate alınmak suretiyle alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre asıl ve birleşen dosya davacısı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.