16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2715 Karar No: 2018/4466 Karar Tarihi: 02.07.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/2715 Esas 2018/4466 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı, adına tescilli olan taşınmazın yanındaki ada ve parsellere sahip olduğunu ancak davalıya ait taşınmaz içerisinde tespit edilen kısımların kendisine ait olduğunu öne sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açtı. Mahkeme, yapılan keşifte davacı taraf davaya konu ettiği yeri gösterdiğini belirttiği halde bu kısımın hangi bölümü olduğu teknik bilirkişi raporunda belirtilmediği gibi keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanları da raporda gösterilmediğinden alınan beyanlar denetlenemedi. Mahkeme, yeniden keşif yapılması, yerel bilirkişilerin, taraf tanıklarının, ziraat ve fen bilirkişilerinin dinlenerek tarafların iddiaları doğrultusunda delillerin değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi. Kısacası, davacının iddiasına konu yeri göstermesi istenilerek yeniden keşif yapılacak ve bu keşif sırasında yerel bilirkişi, taraf tanıkları, ziraat ve fen bilirkişilerinin de dinlenilmesi gerektiği belirtildi. 6326 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 231, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 50 ve 5174 sayılı Kanun madde 15'e atıfta bulunulmuştur.
16. Hukuk Dairesi 2016/2715 E. , 2018/4466 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sonucu ... İlçesi .... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 90 parsel sayılı 462,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmaza komşu olup adına tespit ve tescil edilen 101 ada 58 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün davalıya ait taşınmaz içerisinde tespit edildiğini öne sürerek bu bölüme yönelik olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 101 ada 90 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile çekişmeli taşınmazın davacıya ait olduğunun belirlendiği gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacı ..., çekişmeli 101 ada 90 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kendisine ait olduğunu öne sürerek dava açmıştır. Taşınmaz başında yapılan keşifte davacı taraf davaya konu ettikleri yeri gösterdiğini belirttiği ve bu husus keşif tutanağına yansıtıldığı halde bu kısmın çekişmeli 101 ada 90 parsel sayılı taşınmazın hangi bölümü olduğu teknik bilirkişi raporunda gösterilmediği gibi keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar da zeminde tarafların nereleri kullandıkları konusunda beyanda bulunmalarına rağmen beyanlarına konu kısımlar da fen bilirkişi raporunda gösterilmediğinden alınan beyanlar da denetlenememektedir. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi ve fen bilirkişi huzuru ile yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında öncelikle davacının iddiasına konu yeri göstermesi istenilmeli, bundan sonra yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ayrı ayrı dinlenilip bu şahıslardan, iddiaya konu yerin kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri hangi tasarruflarla kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraat bilirkişiden iddiaya konu kısmın toprak yapısı ve niteliği hususunda rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşfi izlemeye ve mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarını denetlemeye elverişli rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olup hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 02.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.