Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2820 Esas 2019/1632 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2820
Karar No: 2019/1632
Karar Tarihi: 13.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2820 Esas 2019/1632 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davanın konusu, kefalet sözleşmesi kapsamında davacının üçüncü kişinin kredi borcunu ödemesi ve bu ödemenin diğer kefil olan davalıdan rücuen tahsil edilmesi için yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilmesiydi. Mahkeme, davacının kefile rücuen alacak talep etmesi için payından fazla ödeme yapması gerektiğini ancak davacının talebinin daha düşük olması nedeniyle ana para 28.255,26 TL'nin iadesini istemekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdi. Ancak mahkeme, davacının işlemiş faiz talebini belirlemeksizin harçlandırması ve itirazın iptaline denilerek işlemiş faizi de kapsayan hüküm kurması, HMK’nun 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına hükmetti.
Detaylı kanun maddeleri yazılmamıştır.
19. Hukuk Dairesi         2017/2820 E.  ,  2019/1632 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davacının dava dışı üçüncü kişinin kullandığı krediye davalı ile birlikte kefil olduğunu, davacının kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle ödeme yaptığını, asıl borçluya başvurulmasına rağmen davacıya ödeme yapılmadığını, diğer kefil olan davalıdan ödenen bedelin sorumluluk payı oranında rücuen tahsili için aleyhine takip yapıldığını, takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava emiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, tarafların dava dışı borçlu için bankadan kullanılan kredinin müşterek borçlu müteselsil kefili oldukları, buna göre davacının kefile rücuen alacak talep etmesi için payından fazla ödeme yapması gerektiği, davacının kredi borcu için 97.219,16.TL ödediği, davacının müteselsil kefil sıfatıyla ödediği tutarın yarısını diğer kefil davalı ..."den faiziyle birlikte istemeye yasal hakkı bulunduğu, ancak davacının talebinin daha düşük olması nedeniyle taleple bağlılık ilkesi gereği ana para 28.255,26 TL"nin iadesini istemekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline, inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı icra takibinde 28.255,56 TL asıl alacak, 13.893,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.149,45 TL alacağın tahsilini talep etmiştir. Dava dilekçesinde asıl alacak - işlemiş faiz ayrımı yapılmaksızın, itirazın iptali talep edilmiş, dava dilekçesinde harca esas değer asıl alacak miktarı olan 28.255,00 TL üzerinden belirtilip harçlandırılmıştır. Mahkemece bu durumda davacıdan talep sonucunun açıklattırılarak, davacının işlemiş faiz talebi varsa eksik harcın Harçlar Kanunu"nun 31. maddesine uygun olarak tamamlatılması gerekirken mahkemece bu husus üzerinde durulmaması doğru olmadığı gibi; kabule göre de, gerekçede “asıl alacak olan 28.255,26 TL’ye takip tarihinden fiili tahsil tarihine kadar % 9 yasal faiz talep edebileceği” belirtilmiş olmasına rağmen, hüküm fıkrasında itirazın iptaline denilmek suretiyle işlemiş faizi de kapsayacak şekilde hüküm kurulması, HMK’nun 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık kuralına aykırı olup, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.