14. Hukuk Dairesi 2015/9503 E. , 2017/2029 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.11.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 13.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu 141, 535, 1581, 278, 775, 318, 635, 441, 183, 920 ve 127 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiş olup, daha sonra 920 ve 127 parsel sayılı taşınmazlara yönelik taleplerinden vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
Davalılar ise dava konusu 1581 ve 635 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan muhdesatın davalı ..."a ait olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, dava konusu 141, 535, 1581, 278, 775, 318, 635, 441, 183 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, 920 ve 127 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın vazgeçme nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ..., ... ve ... temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan, dava konusu 141, 535, 278, 775, 318, 441, 183, 920 ve 127 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hükmün ONANMASINA,
2-Dava konusu 1581 ve 635 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Somut olayda; davalı ..."ın dava konusu 1581 ve 635 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki muhdesatın hak sahibi olduğunu iddia ettiği, diğer davalıların bu iddianın doğruluğu konusunda ittifak ettiği ancak davacının bu iddianın doğru olmadığını savunduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, mahkemece yukarıdaki ilkeler uyarınca muhdesat iddiasında bulunan davalıya dava açmak üzere süre verilerek dava açıldığı takdirde sonucu beklenerek, açılan dava sonucunda bu hususun kanıtlanması halinde bilirkişiden rapor alınarak taşınmazın bulunan toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenerek satış sonucunda muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşlara, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara dağıtılması gerekmektedir.
Açıklanan hususlar gözardı edilerek dava konusu 1581 ve 635 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle dava konusu 141, 535, 278, 775, 318, 441, 183, 920 ve 127 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalılar ..., ... ve ..."ın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, onanan kısım için taşınmaz malların satış bedelinden payına düşecek paranın binde 11,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 27.70 TL"nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenden alınmasına; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle dava konusu 1581 ve 635 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalılar ..., ... ve ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.