10. Ceza Dairesi Esas No: 2013/13719 Karar No: 2018/1602 Karar Tarihi: 14.02.2018
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/13719 Esas 2018/1602 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu sebebiyle hüküm giyen sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymaması nedeniyle mahkum edildiği bir davada, hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda hatalı karar verildiği sonucuna vardı ve kararı bozdu. Kararda, CMK'nın 34/2 ve 232/6. maddelerine uyulmadığı ve sanığın tefhim süresi konusunda yanıltıldığı belirtildi. CMK'nın 231/6. maddesinde yer alan ölçütlerin incelenmeden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi de yasaya aykırı bulundu. CMK'nın 34/2 ve 232/6. maddelerine göre, hüküm ve kararlarda kanun yolu, başvuru yapılacak merci, başvuru şekli ve süresi açıkça belirtilmelidir. CMK'nın 231/6. maddesi ise, hüküm giyen kişinin durumuna göre hüküm açıklamanın geri bırakılması kararının verilebileceği koşulları belirler.
10. Ceza Dairesi 2013/13719 E. , 2018/1602 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, hüküm ve kararlarda, başvurulacak kanun yolu, başvuru yapılacak merci, başvuru şekli ve süresinin açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmekte olup; sanığın yüzüne karşı 21.08.2013 tarihinde verilen hükümde, CMK’nın 34. maddesinin 2. fıkrası ile aynı Kanun"un 232. maddesinin 6. fıkrasına aykırı olarak, temyiz süresinin "tefhimden" itibaren yerine, duraksama oluşturacak biçimde "tefhim veya tebliğinden" itibaren başlayacağının belirtilmesi nedeniyle sanığın yanıltıldığı anlaşıldığından; sanığın 18.09.2013 tarihli temyiz isteğinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Hüküm tarihinden önce CMK"nın 231. maddesinin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanun"un 7. maddesiyle eklenen cümle dikkate alınarak, sabıkası bulunmayan sanık hakkında CMK’nın 231/6. maddesinde sayılan ölçütler irdelenmeden, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 14/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.