12. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/20958 Karar No: 2007/23799
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2007/20958 Esas 2007/23799 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2007/20958 E. , 2007/23799 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Yozgat İcra Mahkemesi TARİHİ : 22/08/2007 NUMARASI : 2007/91-2007/131
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ................................ tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından 15.04.2007 vade tarihli 6.000,00.YTL. bedelli dayanak belge ile kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibine başlandığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin 07.06.2007 tarihinde borçlulara tebliği üzerine, adı geçenlerin İİK.nun 168/3. maddesinde öngörülen yasal beş günlük sürede İcra Mahkemesine başvurarak takibe itiraz ettikleri görülmektedir. İİK"nun 170/a-2.maddesi gereğince “ İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re"sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.” TTK’ nun 688/6. maddesinde bonoda tanzim yerinin yazılı olması gerektiği, aynı kanunun 689/son maddesinde ise tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun tanzim edenin adı ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Tanzim yeri olarak idari birim adının (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazımı yeterli olup ayrıca adres gösterilmesi zorunlu bulunmamaktadır. Somut olayda, takip dayanağı bonoda TTK.nun 688/6. maddesi uyarınca tanzim yeri bulunmadığı gibi, aynı kanunun 689/son maddesine uygun biçimde bonoyu tanzim eden borçluların ad ve soyadı yanında yazılı bir idari birim adının da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, tanzim yeri belirlenmeyen belge T.T.K.’nun 688/6.maddesi gereğince kambiyo senedi vasfında bulunmamaktadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-5 sayılı kararı ile de benimsendiği üzere İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince bu husus İcra Mahkemesince res’en nazara alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu .........................temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/12/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.