19. Hukuk Dairesi 2015/17440 E. , 2016/8757 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : .... Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15/07/2015
NUMARASI : 2014/512-2015/606
DAVACI : ....
DAVALILAR : ....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ....., davalılardan .... vek. Av. ..... ile davalılardan ..... vek. Av. ...."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalılardan ...."nun müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını, dava konusu üç adet senedin teminat amaçlı dava dışı ...."a teslim edildiğini, senetlerin arkasına “1869 ada 1 parsele teminat olarak verildi. ...." yazısının yazılarak senedin ne amaçla verildiğinin belirtildiğini, buna rağmen senetlerin takibe konulduğunu, müvekkilinin davalılarla hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını, senetlerin bedelsiz olduğunu iddia ederek, borçlu olmadıklarının tespiti ile tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..... vekili, müvekkilinin davaya konu senetleri ciro yolu ile edinen iyiniyetli hamil olup, senet üzerindeki yazının senedin neyin teminatı olduğunu belirtmediğini, takibe konulan senetlerin teminat senedi olmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı .... vekili, davalının ihale yolu ile satın aldığı gayrimenkul için yardımcı olduğunu ve hizmetleri karşılığında 500.000 TL için anlaştıklarını, gayrimenkulü olan davacının bu hizmet karşılığı davaya konu senetleri müvekkiline verdiğini, müvekkilinin de borcuna karşılık senetleri diğer davalıya ciro ettiğini, senetlerin teminat amaçlı düzenlenmediğini savunarak, davanın reddi ile davacının tazminatla sorumlu tutulmasını istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, toplam bedelleri 500.000 TL olan 4 adet bononun davacı tarafından düzenlenip teminat olarak davalılardan .... "e verildiği, söz konusu bonoların teminat olarak verildiği hususunun davacının, davalılardan ..... ve dava dışı ..."ın imzalarının bulunduğu protokolde belirtildiği gibi bonoların hepsinin arka yüzüne “1869 Ada 1 Parsel teminat olarak verildiği” ibaresininde yazılmak suretiyle senetlerin teminat senedi olduklarının açıkça belirtildiği, belirtilen ibare nedeniyle söz konusu senetlerin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermedikleri dolayısıyla senet metninden anlaşılan bu durum karşısında senetleri ciro yoluyla devralıp, takibe koyan diğer davalı ...."na karşı da teminat nedeniyle bedelsizlik def"inin ileri sürülmesinin hukuken mümkün olduğu, zira bu def"inin senetlerin metninden açıkça görüldüğü, senetlerin hizmet karşılığı verildiğini ileri süren lehdar davalı ...."in hizmet verdiğini ispat edemediği, belirtilen taşınmazı davacının ihale ile dava dışı ...."nden satın aldığı ve davalıların taşınmazla ilgilerinin bulunmadığı, takipten sonra davacıdan toplam 34.286,00 TL tahsilat yapıldığı, takibin başlatılmasında davalı tarafın kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-İİK"nun 72/5. maddesi uyarınca dava borçlu lehine hükme bağlanır ve borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa talep halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedilir. Davacı aleyhine takip yapmayan davalı ....aleyhine tazminata hükmolunamayacağı gibi somut olayın özelliği gereği takip yapan davalı ...."nun kötüniyetli sayılamayacağı gözetilmeden davacı lehine tazminata hükmedilmesi doğru değil ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hüküm fıkrasının (1) nolu bendinde yer alan “takibin başlatılmasında, davalı tarafın kötüniyetli olduğu kanaati ile %20 oranında kötüniyet tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” ibarelerinin hükümden çıkarılarak yerine “koşulları oluşmayan kötüniyet tazminat talebine ilişkin davacı vekilinin talebinin reddine” ibarelerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 12/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.