Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/5111 Esas 2018/3583 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5111
Karar No: 2018/3583
Karar Tarihi: 17.04.2018

Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/5111 Esas 2018/3583 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2016/5111 E.  ,  2018/3583 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Sanık hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 08.09.2011 tarih ve 2011/18317 esas sayılı iddianamesi ile 2010 takvim yılında “sahte fatura kullanma” suçundan kamu davası açıldığının, dosya içerisinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 367. maddesi uyarınca dava şartı olan rapor değerlendirme komisyonu mütalaasının bulunmadığının, buna karşılık ...’nün 31.03.2011 tarihli üst yazısında 2010 yılında sahte belge düzenlediği tespit edilen sanık hakkında 17.03.2011( dosya içeriğine göre 17.05.2011tarihli de olabilir) tarih ve ... sayılı rapor değerlendirme komisyonu mütalaasının verildiğinden söz edildiğinin, üst yazı ekindeki 13.05.2011 tarih ve ...sayılı vergi suçu raporunda sanığın “2010 takvim yılında sahte belge düzenlediğinin belirtildiğinin, 12.05.2011 tarih ve... sayılı vergi tekniği raporunun da “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte belge düzenleme” suçuna ilişkin olduğunun anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, VUK"nın 367. maddesi uyarınca komisyon mütalaasının dava şartı olduğu ve dosya içerisinde 17.03.2011 tarih ve RDK-1/287 sayılı rapor değerlendirme komisyonu mütalaasının bulunmadığı anlaşılmakla, öncelikle rapor değerlendirme komisyonu mütalaasının dosya içerisine celbi, sanık hakkında iddianame konusu yapılan “2010 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçuna ilişkin olup olmadığının tespiti, mütalaanın kapsamının “sahte fatura düzenleme” suçuna ilişkin olduğunun belirlenmesi halinde; her takvim yılı bakımından sahte fatura düzenleme ve kullanma eylemlerinin birbirinden bağımsız ve ayrı suçları oluşturduğu ve birbirine dönüşmeyeceği gözetilip, mütalaa konusu eylem yönünden Cumhuriyet Başsavcılığı"na ihbarda bulunulup dava açılması halinde birleştirilerek “sahte fatura düzenleme” suçu yönünden hüküm kurulması ve “2010 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan verilmiş dava şartı olan mütalaa bulunmaması nedeniyle sanık hakkında sahte fatura kullanma suçundan mütalaa verilip verilmeyeceği vergi dairesinden sorulup, verilmemesi halinde sahte fatura kullanma suçu yönünden davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a- Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura kullanma eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nın 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı,
    b- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 17.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.