18. Ceza Dairesi 2019/17860 E. , 2019/15728 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan sanık ... hakkında, katılan ...’a yönelik eylemi nedeniyle yapılan yargılama sonucunda; sanığın mahkumiyetine dair Büyükçekmece (Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nce verilen 18/02/2014 gün ve 2013/317 esas, 2014/263 karar sayılı hükmün sanık ve katılan tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 31/03/2016 gün ve 2015/26963 esas, 2016/6518 karar sayılı ilamı ile onanması kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 16/10/2019 gün ve KD- 2019/70748 sayılı yazısı ile itiraz etmesi üzerine dosya Daireye gönderilmiş olup;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ilgili itiraz yazısında özetle; Sanığın katılan ...’a hitaben "siz her türlü ahlaksızlığı yapacaksınız" şeklindeki sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, soyut kanaat içeren davranış niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşturmadığı, sanığın beraat etmesi gerektiği yönünde talepte bulunulmuştur.
Gereği görüşülüp, düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçesi yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanun"un 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE, Dairemizin 31/03/2016 gün ve 2015/26963 esas, 2016/6518 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına,
Büyükçekmece (Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nce verilen 18/02/2014 gün ve 2013/317 esas, 2014/263 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Dairemizce de benimsenen YCGK"nın 17/07/2007 tarih ve 2007/105-174 sayılı kararı ile 5728 sayılı TCK"nın 128. maddesindeki “Yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılan yazılı veya sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, kişilerle ilgili olarak somut isnadlarda ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunulması halinde, ceza verilmez,” şeklindeki yasal düzenleme birlikte değerlendirildiğinde; “savunma (veya iddia) amacıyla vaki olan yazı ve sözlerin” hakaret suçları açısından hukuka uygunluk nedenlerinden birisini teşkil eden “hakkın kullanılmasını” oluşturabileceği,
Böyle bir hakkın ihdas edilmesinin amacının, ceza yargılaması bakımından gerçeğin ortaya çıkarılması ve adaletin yerine getirilmesi olduğu,
Bu şekilde, davada taraf olan; davalı, davacı, şahsi davacı, katılan, sanık ve savcının iddianın ve savunmanın gerektiği şekilde yapılabilmesi için belirli koşullar dahilinde bazı isnadlarda bulunabilecekleri, bunu yaparken de bazen muhataplarını küçük dürüşücü ifadeler kullanabilecekleri öngörülmekle, idda ve savunmanın gerekliliği ile orantılı olmak şartıyla bu şekilde ortaya çıkan eylemler hukuka uygun sayılacağından,
Somut olayda; sanığın, Büyükçekmece 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin, 2011/2385 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen yargılamanın, 27/09/2012 tarihli duruşmasındaki savunması, YCGK"nın 17/07/2007 tarihli içtihadıyla birlikte ve bir bütün olarak değerlendirildiğinde; iddianamede yer alan sözlerin, savunma dokunulmazlığı kapsamıda kaldığı ve hakaret suçlarında hukuka uygunluk nedeni oluşturan hakkın kullanılmasına ilişkin YCGK"nın anılan kararında yer alan koşulları taşıdığı gözetilmeden mahkumiyet hükmünün kurulması,
2- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine,
Dairemizin 31/03/2016 gün ve 2015/26963 esas, 2016/6518 sayılı kararında yer alan ve itiraza konu edilmeyen, sanığın, katılan ...’ya yönelik eylemi nedeniyle verilen bozma kararının olduğu gibi bırakılmasına, 07/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.